top of page

Son Küresel Süpergüç ve Sonrası

Brzezinski görüÅŸlerini 1997 yılında yayınladığı “Büyük Satranç Tahtası” adlı kitabında dile getirmiÅŸtir.

 

 

 

 

​

​

​

​

 

Amerika yalnızca ilk ve de tek gerçek küresel süpergüç deÄŸil, muhtemelen sonuncu süpergüçtür. Gelecek yıllarda muhtemelen tek başına hiçbir güç Amerika'nın, 1945’te eriÅŸtiÄŸi %50’lik oranını geçin, bu yüzyılın çoÄŸu boyunca sahip olduÄŸu dünya GSYH’nin %30’u oranına eriÅŸemeyecektir… Açıktır ki, bunun geniÅŸ çaplı askeri ve siyasi anlamları vardır. [1]

​

Amerikalılar Ülkelerinin Küresel Güç Olmasını Ä°stiyor mu?

Ä°ktidarsız bir küresel güç olabilir mi? Kamuoyu araÅŸtırmaları göstermektedir ki Amerikalıların yalnızca küçük bir azınlığı (%13), ABD’nin tek süpergüç olarak uluslararası sorunları çözmekte dünya lideri olmaya devam etmesi önerisini desteklemektedirler. [2]

​

Amerika’nın Küresel Güç Olarak Kalmasının Önündeki Ä°ç Problemler

Amerika giderek çok kültürlü bir toplum olurken, gerçekten yoÄŸun ve geniÅŸ çaplı algılanan doÄŸrudan bir dış tehdit haricinde, dış politika meselelerinde fikir birliÄŸi oluÅŸturmakta daha fazla zorlanabilir.[3]

​

Dıştan gelen bir meydan okumanın yokluÄŸunda, Amerikan toplumunun, … kalıcı ve bazen bedeli yüksek dış politikalarda anlaÅŸmasının saÄŸlanması çok daha güç olabilir.  [4]

​

Amerika’daki kültürel deÄŸiÅŸim, gerçek yayılmacı gücün yurtdışındaki süregelen biçimine uygun olmayabilir. Bu uygulama yüksek derecede doktrinsel motivasyon, entelektüel taahhüt ve yurtseverce haz almayı gerektirir. Ne var ki ülkenin egemen kültürü giderek, ağırlıkla bireysel eÄŸlence düÅŸkünü ve toplumsal kaçışçı temalarla belirlenen kitle eÄŸlencesine saplanmıştır. Bunun sonucunda oluÅŸan etki, kimi zaman masraflı biçimde sürdürülen yurtdışındaki Amerikan liderliÄŸi için gerekli siyasal uzlaÅŸmanın harekete geçirilmesini giderek daha zor hale getirmiÅŸtir. Kitle iletiÅŸim araçları bu açıdan özellikle önemli bir rol oynamış, az düzeyde bile olsa insan kaybıyla sonuçlanan her türlü seçici güç kullanımına karşı güçlü bir tiksinti doÄŸurmuÅŸlardır. Ä°laveten hem Amerika hem de Batı Avrupa, toplumsal eÄŸlence düÅŸkünlüÄŸü ile toplumda dini deÄŸerlerin belirgin kaybının yarattığı kültürel sonuçlarla baÅŸa çıkmakta zorlanmışlardır. Bundan doÄŸan kültürel bunalım uyuÅŸturucu maddelerin yayılması ve özellikle Amerika’da ırk sorunuyla baÄŸlantısı nedeniyle ÅŸiddetlenmiÅŸtir. [5]

​

Son olarak, ekonomik büyüme hızı büyüyen maddi beklentilere artık ayak uyduramamakta, bu beklentiler, tüketime öncelik veren kültürle tahrik edilmektedir. Tarihi huzursuzluk duygusunun, hatta belki de kötümserliÄŸin, Batı toplumunun daha seçkin kesimlerinde apaçık hale geldiÄŸini belirtmek abartılı sayılmaz. [6]

​

Yaklaşık elli yıl önce, Önde gelen tarihçilerden olan Hans Kohn iki dünya savaşının trajik deneyimini ve totaliter meydan okumanın yıpratıcı sonuçlarını gözlemledikten sonra Batı’nın yorulmasından ve bitkinleÅŸmesinden endiÅŸe ediyordu. [7]

​

Daha çok ÅŸeye sahip ulusların öz tahribata yönelik daha yüksek teknolojili kapasiteleri ve aynı zamanda kendi çıkarları tarafından sınırlanmalarıyla savaÅŸ, yalnızca bu dünyanın yoksul halklarının gücünün yetebileceÄŸi bir lüks haline gelmiÅŸ olabilir. Görülebilir gelecekte insanlığın yoksullaÅŸmış üçte ikisi ayrıcalıklıların kısıtlamalarıyla hareket etmeyebilir. [8]

​
A.B.D. için Dünya Stratejisi

George Friedman bu görüÅŸlerini 2011 yılında yayınladığı “Gelecek 10 yıl” adlı kitabında dile getirmiÅŸtir.

 

 

 

 

 

 

​

​

​

A.B.D. için Strateji

Amerikan politikası kaçınılmaz olarak, önümüzdeki on yıl boyunca Eski Roma ve yüzyıl öncesinin Britanyası’ndan öÄŸrendiÄŸi dengeli, evrensel stratejiye dönmek zorunda. Bu eski kafalı emperyalistler sadece kaba güçle hüküm sürmediler. Bunun yerine hâkimiyetlerini korumak için bölge güçlerini birbirine düÅŸürdüler ve onları da karşı koyabilecek baÅŸka güçlere karşı kışkırtıp birbirlerine düÅŸman olmalarını saÄŸladılar. Karşıt güçlerin birbirlerini zayıflatmalarından yararlanarak güç dengesini korudular ve aynı zamanda imparatorluÄŸun emperyal çıkarlarını güvenceye aldılar...Ä°mparatorluÄŸun askerlerine dayanan doÄŸrudan bir müdahale uzak bir olasılık ve son çareydi.[9]

​

Amerika Ä°mparatorluÄŸu’nun Önündeki En Önemli Engel

Gerçek ÅŸu ki Amerikan halkının imparatorluk olma arzusu yok. Bu hem ekonomik hem de stratejik olarak imparatorluÄŸun getirdiÄŸi faydaları istemedikleri anlamına gelmiyor. Sadece bunun bedelini ödemek istemedikleri anlamına geliyor. Ekonomik olarak Amerikalılar serbest pazarın büyüme potansiyelini istiyorlar ama sorunlarını istemiyorlar. Politik olarak dünyada önemli söz sahibi olmak istiyorlar ama dünyanın öfkesini karşılarına almak istemiyorlar. Askeri olarak tehlikeden korunmak istiyorlar ama uzun süreli stratejilerin sıkıntılarını çekmek istemiyorlar. [10]

​

Amerika’nın Öncelikleri

Amerika’nın temel ilgi alanları BirleÅŸik Devletleri’nin fiziksel güvenliÄŸi ve olabildiÄŸince engellenmemiÅŸ bir uluslararası ekonomik sistemdir. Dünya ekonomisinin ÅŸu andaki durumuna geçince göreceÄŸimiz gibi, bu asla serbest piyasa ideologlarının düÅŸünebileceÄŸi türden bir serbest piyasa rejimi anlamına gelmiyor. Bu, geniÅŸ Amerikan ekonomisinin dünyanın tamamıyla olmasa da büyük kısmıyla alışveriÅŸ yapmasına izin veren uluslararası bir sistem anlamına geliyor. Yasal rejim her ne olursa olsun, ABD’nin alıp satmaya, borç verip almaya, yatırım yapmaya ya da kendisine yatırım yapılmasına küresel olarak ihtiyacı var. [11]

 

 

Kaynaklar

[1] Büyük Satranç Tahtası. Zbigniew Brzezinski. Ä°nkılap:1997

[2] Büyük Satranç Tahtası. Zbigniew Brzezinski. Ä°nkılap:1997

[3] Büyük Satranç Tahtası. Zbigniew Brzezinski. Ä°nkılap:1997

[4] Büyük Satranç Tahtası. Zbigniew Brzezinski. Ä°nkılap:1997

[5] Büyük Satranç Tahtası. Zbigniew Brzezinski. Ä°nkılap:1997

[6] Büyük Satranç Tahtası. Zbigniew Brzezinski. Ä°nkılap:1997

[7] Büyük Satranç Tahtası. Zbigniew Brzezinski. Ä°nkılap:1997

[8] Büyük Satranç Tahtası. Zbigniew Brzezinski. Ä°nkılap:1997

[9] Gelecek On Yıl. George Friedman. Pegasus: 2012

[10] Gelecek On Yıl. George Friedman. Pegasus: 2012

[11] Gelecek On Yıl. George Friedman. Pegasus: 2012

Kültür Sayfası

bottom of page