Orta Afrika Ülkeleri Üzerine Notlar
GABON
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Ülkenin büyük kısmı düzdür. Atlas Okyanusuna dökülen büyüklü küçüklü birçok ırmak, ülkenin batı kıyılarını yararak Okyanusa ulaşır. Bunlardan en önemlileri, ülkeye adını veren Gabon Körfezini meydana getiren Gabon Irmağıdır. [1]
​
Ekvator çizgisinin hemen hemen ortasından geçtiÄŸi Gabon’da sıcak ve yağışlı ekvator iklimi hâkimdir. [2]
​
Gabon, sık ormanlarla kaplı olduÄŸundan, kereste ülkenin baÅŸlıca zenginlik kaynağıdır. [3]
​
Tarih
On beÅŸinci yüzyıl sonlarında, Gabon'un kıyı kesimi, uzun süre Portekizli gemicilerin faaliyet gösterdiÄŸi bir köle ticareti merkezi olmuÅŸtur. [4]
​
Gabon, 1888'dc Fransız Kongosuna baÄŸlanmıştır. 1910’da Çad’tan Kongo’ya kadar bütün Fransız sömürgeleri “Fransız Ekvator Afrikası” adı altında birleÅŸtirilince, Gabon da bu birliÄŸe baÄŸlanmıştır. 1958’dc Fransa Milletler topluluÄŸuna üye olarak muhtar bir Cumhuriyet olan Gabon, 1960’ta bağımsız olmuÅŸtur. [5]
​
Sosyal Yapı
Kongo kıyılarına yakın bölgede yaÅŸayan ve bugün sayıları çok azalan Pigmelerin dışında, nüfusu daha çok Bantu asıllı kırk kadar Kabile meydana gelir. [6]
​
Etnik gruplar arasında sosyal ve kültürel iliÅŸkiler yok denecek kadar zayıftır. Nüfusun büyük çoÄŸunluÄŸu köylerde yaÅŸar. [7]
​
Çiftçilik, kıyı bölgelerinde ise hayvancılık, halkın baÅŸlıca geçim kaynağıdır. [8]
​
Uzun süre Fransız sömürgesi olarak kalan Gabon’un resmî dili Fransızcadır. [9]
​
Gabon’da yaÅŸayan halkın çoÄŸunluÄŸu Hıristiyanlığın Katolik mezhebine mensuptur. Ancak Ä°slamiyet süratle geliÅŸmekte ve Müslümanların ülke nüfusu içerisindeki oranı %50’ye yaklaÅŸmaktadır. Bunun yanında animist azınlıklar da mevcuttur. [10]
​
Ekonomi
Gabon, son yıllarda ekonomik yönden son derece güçlenmiÅŸtir. Afrika’da Libya’dan sonra kiÅŸi başına düÅŸen millî geliri en yüksek ülke hâline gelmiÅŸtir. [11]
​
Bu geliÅŸmenin asıl sebebi, denizde bulunan petrolle, muhtelif bölgelerde bulunan madenlerin çıkarılıp satılması sonucunda elde edilen dövizin ekonomik kalkınma için harcanmasıdır. [12]
​
Gabon, tarım bakımından oldukça geridir. Ovalık bölgelerde, toprağın ırmaklarla yayılması ve bataklıklar yüzünden tarıma elveriÅŸli toprak çok azdır. [13]
​
Buna karşılık, maden ve orman iÅŸletmeciliÄŸi çok geliÅŸmiÅŸtir. [14]
​
Maden kaynakları açısından çok zengindir. Altın ve elmas, manganez, demir, petrol ve uranyum yatakları mevcuttur. [15]
​
KAMERUN
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Yeryüzü ÅŸekli bakımından deÄŸiÅŸik yapı gösteren Kamerun üç bölgeye ayrılarak Ä°ncelenmektedir: Güney Kamerun; Atlas Okyanusu kıyılarının nehirlerinden haliçlerle devam eden yer yer sazlık ve bataklık bitkileriyle kaplı, sıcak, yağışlı ovalar uzanır. Güney ve doÄŸu boyunca nehir yatakları ile parçalanmış, yüksekliÄŸi kuzeye doÄŸru 1000 m'yi bulan yaylalar bu bölgenin baÅŸlıca yer ÅŸekilleridir. Güneybatıdan baÅŸlayan sarp kırıklar kuzeydoÄŸuya doÄŸru uzanırlar. Burada yanardaÄŸlar vardır. Eskiden Ä°ngiliz Kamerun’u olan bu topraklarda bulunan ve bir yanardaÄŸ olan Kamerun Dağı, denizden az içeride 4070 m yüksekliÄŸe sahiptir ve hâlen faaliyettedir. [16]
​
Orta Kamerun; kuzeybatı sarp kırıkları ile çevrili olan bir yayladır. YüksekliÄŸi 800-1500 m arasında deÄŸiÅŸir. Kuzey Kamerun; Ova, Mandasa DaÄŸları ve kuzeye doÄŸru Çad Gölüne kadar olan kısmı içine alan bir bölgedir. Göllere doÄŸru uzanan bu yer ülkenin, Afrika'nın iç kısımlarına uzanan kısmıdır. [17]
​
Kamerun yeryüzü ÅŸekilleri gibi iklim yönünden de deÄŸiÅŸiklik gösterir. Ülkede genel olarak ekvator iklimi hüküm sürer. Kuzeye gidildikçe iklim kuraklaşır. Güney kesimi dünyanın en çok yağış alan bölgesinden biridir. [18]
​
Güney kesimi ve kıyı ÅŸeridi gür Ekvator ormanları ile kaplıdır. Orta kısımda ise savanlar ve küme aÄŸaç topluluklarına rastlanır. Kuzey kesiminde dikenli aÄŸaçlar ve bitkiler çöle geçiÅŸi saÄŸlar. [19]
​
Tarih
On beÅŸinci yüzyılda Portekizlierini kıyılarını görmesiyle keÅŸfedilen Kamerun’a Avrupalılar 17. yüzyılda yerleÅŸmeye baÅŸladılar. [20]
​
Ä°lk olarak Almanlar ülkeyi ele geçirdiler. 1916’ya kadar Almanların elinde kalan Kamerun, Birinci Dünya Savaşı sonrası Ä°ngiltere ve Fransa’nın, Almanya’nın Afrika’daki sömürgelerini ele geçirme çalışmaları sonucu aralarında
​
Sosyal Yapı
Halkın büyük kısmını Bantular meydana getirir. Kamerun’da 24 deÄŸiÅŸik dili konuÅŸan 200 dolayında kabile vardır. Halkın büyük kısmı ülkenin doÄŸu kesiminde ve kırlık bölgelerde yaÅŸar. [21]
​
Halkın % 40’ı Afrika kabilesinin ananevi dini olan Animizm’e baÄŸlıdır. Halkın % 35’lik kesimi Hıristiyan’dır. Müslümanlar toplam nüfusun beÅŸte birini teÅŸkil etmelerine raÄŸmen, Ä°slamiyet hızla yaygınlaÅŸarak dinamik bir görünüm arz etmektedir. [22]
​
Ekonomi
Ekonominin tarıma dayandığı ülkede en önemli ürünler arasında kakao baÅŸta gelir. Ülkenin orta kısımlarında sığır sürüleri bulunur. [23]
​
Ülke topraklarının üçte birinin ormanlarla kaplı olması sebebiyle çok miktarda kereste elde edilir. [24]
​
Yeraltı kaynaklan bakımından fakirdir. Son yıllarda bulunan petrol ekonominin hızlanmasına sebep olmuştur. [25]
​
KONGO DEMOKRATÄ°K CUMHURÄ°YETÄ°
1960 tarihinde bağımsızlığına kavuşan Kongo Federal Cumhuriyeti, daha sonra Kongo Demokratik Cumhuriyeti adını almıştır. [26]
​
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Kongo Demokratik Cumhuriyetinin büyük bölümü Kongo nehir havzasında bulunur. Ülkenin kuzey orta kısmı alçak yaylalarla kaplıdır. Bu arazi batıdan daÄŸlık kuÅŸatılmıştır. [27]
​
Kongo Demokratik Cumhuriyetinde sıcaklık devamlı olarak yüksektir. Bununla beraber yağış, yüksekliÄŸe baÄŸlı olarak büyük ölçüde deÄŸiÅŸir. Kongo Demokratik Cumhuriyeti ekvator tarafından ikiye bölünür. [28]
​
Kuzey orta kısımda yer alan geniÅŸ yaylalar sık aÄŸaçlıklı ormanlarla kaplıdır. Güneyde ve güneydoÄŸuda savanalar, kuzeybatıda otlaklar bulunur. [29]
​
Tarih
Bugünkü Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde yaÅŸayanlar muhtemelen Nijerya’nın güneydoÄŸu kısmından göç eden Bantu kabilesinden meydana gelmektedir. Bunların çoÄŸu M.S. 800 yıllarında Kongo havzasına geldiler. Bantulular ülkenin asıl yerlileri olan Pigmeler’i ülkenin ulaşılması güç olan yerlerine sürdüler. [30]
​
On üçüncü ve on dokuzuncu yüzyıllar arasında tropikal orman kuÅŸağının güneyinde birçok büyük devletler ortaya çıktı. Bunların en meÅŸhuru Kongo Krallığıydı. Atlantik kıyısındaki bu krallığı ilk ziyaret eden Avrupalılar, 1482’de Portekizli denizciler olmuÅŸtur. Sonraki yıllarda diÄŸer Avrupalılar da Kongo kıyılarına gemiler gönderdi. Burada kurulan önemli devletler bugünkü Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin güneyinde, Angola ve Zambiya’da hüküm süren Bakuba, Luba ve Lunda krallıkları, kuzeydeki Savana kuÅŸağındaki Azande ve Mangbetu devletleriydi. [31]
​
On beÅŸinci ve on dokuzuncu asırlarda Avrupalılar Orta Afrika içlerine pek giremediler. Kıyıda kalmakla iktifa ederek, iç kesimden yerli tüccarlar vasıtasıyla gelen mal akışını yönlendirdiler. Bunlar sadece mal almakla kalmayıp, köle de satın aldılar. Köle ticareti 19. yüzyılın ilk yarısında zirveye ulaÅŸtı, iler yıl aÅŸağı yukarı 150.000 köle, büyük çoÄŸunluÄŸu Amerika’ya gönderilmek üzere gemilere yüklendi. [32]
​
Avrupalılar, 19. yüzyıl yarısında Orta Afrika’da sistematik olarak keÅŸfe baÅŸladılar. Belçika Kralı Ä°kinci Leopold, Henry Stanley’i anlaÅŸmalar yapması için bugünkü Kongo Demokratik Cumhuriyeti topraklarına gönderdi. Stanley, Afrikalı ÅŸeflerle kralın kefil olduÄŸu bir teÅŸkilât namına anlaÅŸmalar imzaladı. 1884-1885 Berlin Konferansında ülke Leopold’un hükümranlığına ve mülkiyetine verilmiÅŸtir. Ülkenin adı Serbest Kongo Devleti olmuÅŸtur. Leopold’un hükümet görevlileri Müslüman tüccarları ülkenin doÄŸu kısmından çıkarmıştır. II. Leopold döneminde Kongo nüfusu 20-30 milyondan 9 milyonun altına düÅŸtü. Sonunda Leopold, Kongo bölgesinin kontrolünü Belçika’ya teslim etmek zorunda kaldı ve böylece sömürge dönemi baÅŸlamış olmuÅŸtur. [33]
​
1950 yıllarının ortasına doÄŸru yerli halk yönetime katılmayı arzulayarak siyasi partiler kurmaya baÅŸladılar. Belçikalılar ekonomik kontrolü ellerinde tutacaklarından emin olduklarından siyasi iktidarı Kongolulara vermeye razı olmuÅŸturlar. 30 Haziran 1960’ta Demokratik Kongo Cumhuriyeti kurulmuÅŸtur. [34]
​
Bağımsızlığı müteakiben baÅŸlayan yaygın ÅŸiddet eylemleri Avrupalıların ülkeyi terk etmesine sebep olmuÅŸtur. [35]
​
1964’te solcu isyancılar Stanleyvillc’de Halk Cumhuriyeti kurdular. Solcular, 1964 yılı Kasım ve Aralık aylarında çok sayıda beyaz rehine aldılar ve binlerce Kongolu’yu öldürdüler. 1971 ’de ülkenin adı Kongo Demokratik Cumhuriyeti olarak deÄŸiÅŸtirildi. [36]
​
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde 1960’da baÅŸlayan iç savaÅŸ 2003’te son buldu. [37]
​
Sosyal Yapı
Nüfusun % 80'ine yakınını Bantu Kabileleri meydana getirir. Sudan ve Nil yöresi insanları ülkenin kuzey ve doÄŸu kenarlarında bulunur. Ayrı bir etnik grup olarak ülkede cüce Pigmeler mevcuttur. [38]
​
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde yaÅŸayanlar çoÄŸu Bantu dillerini konuÅŸur. % 10 dolayında Sudan dillerini konuÅŸanlar mevcuttur. Resmî dil olan Fransızcadır. [39]
​
Halkın % 70'i Hıristiyan, % 10’u Müslüman, kalanı Putperesttir. [40]
​
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin (eski adı Kongo Demokratik Cumhuriyeti ) baÅŸkenti Kinshasa'dır ve en büyük kentidir. Son derece modern bir kent olan Kinshasa’nın nüfusu 2008’de 9.166.685 kiÅŸi dolayındadır. Ülke nüfusunun yaklaşık sekizde birinin yaÅŸadığı kentte Belçika sömürge döneminden kalma yapılara da rastlanır. Åžehir Kongo nehrinin güney asında, nehrin Atlas Okyanusu'na döküldüÄŸü yerden 560 km içeride ImuÅŸtur. Güneyinde Livigstone Çavlam vardır, bu çavlan gemilerin ongo Nehrinden geçerek KinÅŸasa'ya kadar gidebilmelerini saÄŸlar. Åžehrin i adı Leopoldville ’dir. Bu ad Belçika kralı ll.Lcopold'un ÅŸerefine lmiÅŸtir. 1967 yılından beri ÅŸehre "Kinshasa" denir. Åžehir Kongo umhuriyeli'nin baÅŸkenti olan Brazzaville'nin tam karşısındadır. [41]
​
Kongo Demokratik Cumhuriyeti, tek partili sistemle yönetilen bir umhuriyettir. Ülkenin tek partisi. BaÅŸkan Mobutu'nun kurduÄŸu, Mouvement julaire de la Revolution’dir (MPR). MPR'nin icra komitesi ile hükümet 72’de birleÅŸtirilerek Millî Ä°crâ Konseyi meydana getirilmiÅŸtir. Yasama -anı Millet Meclisidir. Kongo Demokratik Cumhuriyeti, 9 idari bölgeye ılmıştır. Ülke, BirleÅŸmiÅŸ Milletler ve Afrika BirliÄŸi teÅŸkilâtlarına üyedir. 1998’den bcıi iç çatışmalar ve darbelerle yıpranan Kongo Demokratik umhuriyeti'nde ilk demokratik seçimlerde (2006) eski Devlet BaÅŸkam urent Kabila'nın 2001'de öldürülmesinden sonra yerine geçen oÄŸlu Joseph bila, isyancı lideri Jean Pierre Bemba ile yarışmış ve baÅŸkanlık seçimlerini len görevde olan Joseph Kabila'nın kazanmıştır. [42]
​
Ancak seçimlerden sonra da çatışmalar devam etmiÅŸtir. Kongo’nun Kuzey vu vilayetinde hükümet güçleriyle isyancı General Laurent Nkunda’ya ÄŸlı birlikler arasında yaÅŸanan iç çatımsalar neticesinde göçe zorlanan sivil yısı yaklaşık 200 bine ulaÅŸmıştır. [43]
​
1998-2003 yılları arasında çıkan çatışmalarda 5,4 milyon kiÅŸinin öldüÄŸü 5 milyon nüfuslu Demokratik Kongo'da dünyanın en kötü insani izlerinden biri yaÅŸanmaktadır. Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde halen dan fazla yerli ve yabacı grubun dâhil olduÄŸu silahlı çatımsa ve huzursuzluk ortamı yaÅŸanmaktadır. Özellikle ülkenin doÄŸusunda yoÄŸunlaÅŸan huzursuzluÄŸu ortadan kaldırmak için ülkede BM Barış Gücü bulunmaktadır. Bununla birlikte halen Kongo’da binlerce kiÅŸi savaÅŸ, açlık ve hastalık gibi sebeplerden hayatını kaybetmektedir. [44]
​
Ekonomi
Az nüfus barındırması, çok verimli topraklara, dünyadaki en büyük yaÄŸmur ormanlarına, büyük maden ve mineral rezervlerine ve hidroelektrik üretim potansiyeline sahip olmasına raÄŸmen, Demokratik Kongo Cumhuriyeti dünyadaki en fakir ülkelerden biridir. [45]
​
Ülke ekonomisi 1980’lerin ortalarından itibaren kötü bir gidiÅŸat içine girmiÅŸtir. [46]
​
Demokratik Kongo Cumhuriyeti doÄŸal kaynaklar bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Elmas ve altının yanı sıra stratejik önemi haiz kotlan ve uranyum gibi madenlere, akarsular bakımından ise dünyanın en büyük havzalarından birine sahiptir. Orman ürünleri önemli gelir saÄŸlamaktadır[47]
​
Kongo’nun ekonomisi temel olarak tarıma dayanmaktadır. [48]
​
DoÄŸudaki yaylalarda sığır yetiÅŸtirilmektedir. Balıkçılık, avlanma, keçi ve kümes hayvancılığı iyi durumdadır. [49]
​
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin ekonomisinin belkemiÄŸini madencilik teÅŸkil eder. Madenler ülke Ä°hracatının % 85’ini meydana getirir. Kobalt, bakır, kadmiyum, altın, gümüÅŸ, kalay, germanyum, çinko, demir, manganez, uranyum ve radyum ülkenin baÅŸlıca yer altı zenginliklerini teÅŸkil eder. Dünya kobalt rezervlerinin % 60’ı Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndedir. [50]
​
ZAÄ°RE (DEMOKRATÄ°K KONGO CUMHURÄ°YETÄ°)
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Kongo’nun kuzey bölümünden ekvator çizgisi geçer. Kongo Demokratik Cumhuriyeti Irmağı ülkenin doÄŸusunda sınır meydana getirir. [51]
​
Ülke, yüksekliÄŸi 500 ile 1000 metre arasında deÄŸiÅŸen bir yayla görünümündedir. Kıyı bölgesi, oldukça engebesizdir. Kuzeyde, kıyıyı kumullar örter. [52]
​
Kongo’da ekvator çizgisinin üzerinde olmasından dolayı ekvator iklimi hüküm sürer. [53]
​
Ülkenin bitki örtüsü, ekvatoral bölge bitkilerinden meydana gelir ve büyük bir bölümünde balta girmemiÅŸ ormanlar bulunur. DoÄŸu kısmında ise yer yer aÄŸaçlık ve savanlarla kaplı arazi bulunur. [54]
​
Tarih
Bugünkü Kongo’nun bulunduÄŸu yerde eskiden, güçlü bir Kongo Krallığı vardı. On altıncı yüzyılda bu krallık en parlak dönemine ulaÅŸmıştı. Avrupalıların geliÅŸi, bu krallığın yıkılmasına sebep olmuÅŸtur. [55]
​
Bölgeye ilk defa on beÅŸinci yüzyılda Portekizliler gelmiÅŸtir. On yedinci ve on sekizinci yüzyılda Fransızlar da gelerek buralarda esir ticareti yapmaya baÅŸladılar. Esir ticareti ve kölelik yasaklandıktan sonra, Fransızlar bölgeyi sömürge hâline getirdiler. [56]
​
1960 yılında tam bağımsız bir ülke olmuÅŸtur. 1970’den sonra yapılan idare deÄŸiÅŸikliÄŸiyle Marksist bir rejime geçmiÅŸtir. Ve devletin adı Kongo Halk Cumhuriyeti olarak deÄŸiÅŸtirildi. [57]
​
Sosyal Yapı
Buteke, Bakonga, M’Bachivc ve Sangha olmak üzere dört etnik gruptan meydana gelmiÅŸtir. [58]
​
Ülkede kullanılan ve resmen kabul edilen, Fransızca ile Lingala dili ve Kikongo dili konuÅŸulur. [59]
​
Halkın % 48’i Hıristiyan, % 4’ü Müslüman, geri kalan kısmı ise yerel inançlara baÄŸlıdır. [60]
​
Kongo, komünist rejimle yönetilen bir ülkedir. Sadece tek bir siyasi parti vardır. [61]
​
Ekonomi
Kongo’nun ekonomisi tarıma dayanır. Köylüler, ekime elveriÅŸli toprakları, en ilkel metodlarla iÅŸler. [62]
​
Ormanlar ülkenin baÅŸlıca gelir kaynağı olup, ihracatın yarısını orman ürünlerinden saÄŸlar. [63]
​
Ülkede en çok potasyum rezervleri bulunur ve dünyada en çok potasyum çıkaran ülkelerin arasındadır. Bunun yanında petrol, çinko, kalay, kurÅŸun, bakır ve altın yatakları varsa da bunlar çok azdır. [64]
​
ORTA AFRÄ°KA CUMHURÄ°YETÄ°
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Orta Afrika Cumhuriyeti, Afrika kıtasının iki büyük çöküntü alanı olan Çad ve Kongo havzaları arasındaki büyük bir yayla üzerinde yer alır. [65]
​
Orta Afrika Cumhuriyetinde tropikal bir iklim hüküm sürer. [66]
​
Ülke esas itibariyle savana tipi bitki örtüsüyle, yani uzun veya orta boylu otlar ve seyrek aÄŸaçlardan meydana gelen bozkır ile kaplıdır. Ülkenin güneybatı köÅŸesinde ekvatorun sık aÄŸaçlı ormanları bulunur. [67]
​
Tarih
Ondokuzuncu yüzyıla kadar Orta Afrika Cumhuriyeti topraklarında pek az kimse bulunuyordu. Esir tüccarlarından kaçan çeÅŸitli kabileler kuzeyden, Nil havzasından ve kıyı bölgelerinden göç ederek bugünkü Orta Afrika Cumhuriyeti topraklarına yerleÅŸmiÅŸlerdir. Fransızlar ilk olarak 1887’de girerek, 1910’da sömürge hâline getirdiler. Ä°kinci Dünya Savaşından sonra Fransa’nın sömürge siyasetindeki deÄŸiÅŸiklik ve siyasî partilerin kurulması, bağımsızlığa doÄŸru adım atılmasına imkân vermiÅŸtir. 1960’ta ülke Fransa'dan bağımsızlığını elde etmiÅŸtir. [68]
​
Sosyal Yapı
Güneyde Ubangi Nehrinin kuzey kıyılarında Bantu dilini konuÅŸanlar bulunur. DoÄŸu kesimde, Nil ve yöresine ait kültürün tesirleri görülür. [69]
​
Ülkenin resmî dili Fransızcadır. Her tarafında konuÅŸulan Zango dili deÄŸiÅŸik etnik gruplar arasında bir dil köprüsü vazifesi görür. [70]
​
Nüfusunun % 60’ı putperest, çoÄŸunluÄŸu Katolik olmak üzere % 35’i Hıristiyan, % 5’i Müslüman’dır. [71]
​
Ekonomi
Orta Afrika Cumhuriyeti, esas itibariyle bir tarım ülkesidir. Topraklarının % 15’i iÅŸlenmeye elveriÅŸlidir. [72]
​
Ülkede yeraltı zenginlikleri olarak elmas, uranyum, demir ve bakır vardır. Elmas ülke için büyük bir gelir kaynağı teÅŸkil etmektedir. KiÅŸi başına düÅŸen yıllık gelir 390 dolardır. [73]
KENYA
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Kıyı ÅŸeridinden kuzey sınırına kadar uzanan iç bölge ülkenin yarısından fazlasını kaplayan kurak ovalardan meydana gelir. Yaylaların ortasında bütün DoÄŸu Afrika’yı kaplayan Rift Vadisi bulunur. Bu vadinin tabanı göllerle kaplıdır. Batıdaki Nyanza Yaylası, daÄŸlık bölgeden ve Rift Vadisinden Uganda ve Tanzanya sınırındaki Victoria Gölüne kadar uzanır. Bu yaylada sulama problemi olmadığı için çiftlikler, ormanlar ve otlaklar yer alır. [74]
​
Tarih
Kenya, Afrika’nın en eski yerleÅŸim bölgelerinden biridir. Kenya’ya ilk defa Arap tüccarlar gelerek, Malindi ve Monbasa ÅŸehirlerini kurmuÅŸlardır. Ülkeye ilk gelen Avrupalılar Portekizli gemiciler olmuÅŸtur. Portekizliler, Araplar ağırlığını ortadan kaldırmış ve deniz yollarını ve limanları kontrol ederek büyük vergi gelirleri elde etmiÅŸlerdir. Bu dönemde bölgede Kenya sahillerindeki ÅŸehirler bağımsız beylikler olarak yönetilmiÅŸtir. On sekizinci yüzyılda Araplar Kenya’ya tekrar hâkim olmuÅŸlar ve Portekizlileri bölgeden çıkarmışlardır. 1887’de bir Ä°ngiliz ÅŸirketi Kenya’yı Araplardan kiralamış 1895’te de bölgeyi tamamen kontrolü altına almıştır. Bundan sonra Kenya, Ä°ngiliz sömürgesi olmuÅŸtur. [75]
​
1963’tc bağımsızlığını ilan eden ülkede 1964’te Cumhuriyet rejimi benimsenmiÅŸtir. [76]
​
Sosyal Yapı
Kenya’nın nüfusu büyük ölçüde merkezde ve tarım bakımından daha verimli alanları kapsayan batı bölgelerde yoÄŸunlaÅŸmıştır. Bir liman kent: olan Mombasa, DoÄŸu Afrika’nın en önemli liman ÅŸehirlerinden birisidir. Kenya’da aynı zamanda çok çeÅŸitli kabileler mevcut olup, bunların en önemlileri ÅŸunlardır: Kikuyu (%20,8), Luhya (% 14,4), Luo (12,4), Kalenjın (% 11,5) ve Kamba (%1 l,4)’dır. [77]
​
Kenya'nın en büyük etnik grubu Kikuyu'lar nüfusun %21 ini oluÅŸturur, baÅŸkent Nairobi çevresinde yoÄŸun olarak yaÅŸarlar ve geleneksel olarak politik iktidarı elinde tutan grup olmuÅŸtur. [78]
​
Toplam nüfusun yarısı, Hıristiyanlardan oluÅŸmakta olup, 3,5 milyona yakın Müslüman ülkede yaÅŸamını sürdürmektedir. [79]
​
Kenya’nın baÅŸkenti Nairobi'dir. 2008’de nüfusu 3.038.553 kiÅŸi olmuÅŸtur. [80]
​
Ekonomi
Ülkenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Sanayi geliÅŸmemiÅŸ olup, turizm önemli gelir kaynağıdır. Kenya topraklarının % 12 gibi az bir kısmının tarıma elveriÅŸli olmasına raÄŸmen, halkın % 60’ı tarımla uÄŸraşır. [81]
​
Kenya yeraltı kaynakları bakımından fakir bir ülkedir. [82]
​
UGANDA
Uganda, adını 19. yüzyıla kadar bölgenin en güçlü devleti olan Buganda Krallığı'ndan alır ve anlamı “insanların ülkesi” demektir. [83]
​
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Uganda’nın büyük bir bölümü yayla halindedir. [84]
​
Ekvator üzerinde olmasına raÄŸmen, ülkenin yüksek rakımı sebebiyle iklim ılımandır. [85]
​
Uganda yüzölçümünün yaklaşık olarak % 16’sı su ile kaplıdır. Ülkenin baÅŸlıca gölleri, Victoria, Albert, Edward, Kyoga ve George gölleridir. Victoria Gölü, Nil Nehrinin ana kaynağını teÅŸkil eder. [86]
​
En yaygın bitki türü ülkenin bütün kuzeyini kaplayan seyrek aÄŸaçlı savanadır. DiÄŸer farklı bitki türleri Victoria Gölü ve Albert Gölünün doÄŸusu dolayındaki eski ormanlardan kalan aÄŸaçlar, doÄŸudaki Kararnoja bölgesindeki kurak bozkırlar, güney ve güneybatıdaki açık otluk savanalar, daÄŸlık bölgelerin ormanları ve bunların yüksek kısımlarındaki kırlardır. [87]
​
Tarih
Bugünkü Ugandalılar, iki grup halinde ülkeye göç edenlerin soyundan gelmektedirler: Ä°lk grup olarak, 15. asır dolayında güneye doÄŸru gelenler ülkenin bugünkü Bantu halklarını meydana getirdiler, daha sonra Nil yöresinden ve Sudan’dan gelen ikinci grup kuzeydeki ve doÄŸudaki kabileleri. [88]
​
On altıncı ve 17. yüzyıllarda en kuvvetli devlet Bunyoro Krallığı idi. On sekizinci yüzyılda Buganda bölgede hâkim olmak için Bunyoro’ya karşı giriÅŸtiÄŸi mücadelede üstünlüÄŸü ele geçirmiÅŸtir. 1840 yıllarında Arap tüccarlar ülkeye gelerek, bir kışını Ugandalıların Müslüman olmalarına sebep olmuÅŸturlar. 1880 sonlarında Ä°ngiltere ve Almanya aralarında anlaÅŸma yaparak DoÄŸu Afrika'yı paylaÅŸtılar. Uganda Ä°ngiltere’nin himayesi altına girmiÅŸtir. [89]
​
Uganda 1962’de bağımsız olmuÅŸtur.
​
Darbeyle baÅŸkan olan Dr. Milton Obote zamanında çok az bir Yahudi azınlığı, 90.000 Ä°ngiliz ve Ä°ngilizlerin Hindistan’dan getirdiÄŸi 50.000 Hindu, Uganda’nın bütün askeri, kültürel ve ekonomik imkânlarını ele geçirdiler. 1971 ’de Uganda Ordusu Dr. Milton Obote’yi devirerek, orduda çok sevilen Ä°di Amin’i devlet baÅŸkanlığına getirdiler. Ä°di Amin, Yahudileri, Ä°ngiliz ve Hinduları ülkeden çıkarmıştır. [90]
​
Bunun zamanında Müslümanlığa geçenler hızla çoÄŸalmıştır. Bu durum bazı güçleri aşırı derecede tedirgin etmiÅŸtir. Ä°di Amin’i öldürmek için 26 suikast düzenlenmiÅŸtir. Bunlar neticesiz kalınca Hıristiyan Tanzanyalılar Uganda’yı iÅŸgal etmiÅŸtir. Sürgünden dönerek siyasi oyunlarla 1980 Aralık ayında CumhurbaÅŸkanı olan Hıristiyan Dr. Milton Obote 100.000’e yakın Müslümanı çocuk, ihtiyar, kadın demeden katletmiÅŸtir. [91]
​
Sosyal Yapı
Nüfusun büyük bölümü Victoria Gölü dolayında ve Rwanda sınırı yakınında toplanmıştır. Afrikalılar kullandıkları dillere göre 4 ana etnik gruba ayrılırlar: Bantu dilleri, Nil yöresi dilleri, Nil-Hami dilleri ve Sudan dilleri. Bantu, nüfusun % 65'ini teÅŸkil etmekte olup, Uganda’nın güneybatı yarısının tamamını iÅŸgal eder. Nil yöresi halkları Uganda’nın kuzey iç kesiminde bulunur. Nil-Hami halkları kuzeydoÄŸu Uganda’da mevcuttur. Sudanlı gruplar Uganda’nın kuzeybatı köÅŸesinde yaÅŸarlar. [92]
​
Uganda halkının %62’si Hıristiyan, % 6’sı Müslüman kalanı putperesttir. [93]
​
Uganda Cumhuriyetinin baÅŸkentidir Kampala’dır. Deniz seviyesinden 1189 m yükseklikte kurulan Kampala'nın nüfusu, 2008’de 1.507.042 kiÅŸidir. BaÅŸkent olmasının yanı sıra ülkenin baÅŸlıca sanayi, ticaret ve fınans merkezi olan kenttir. [94]
​
Ekonomi
Uganda ekonomisi tarıma dayanır. Ana ticaret bitkileri ülke ihracatının % 80’ini teÅŸkil eden kahve ve pamuktur.[95]
Ülkenin önemli yeraltı zenginlikleri bakır ve kobalttır. [96]
​
TANZANYA
Tanzanya Nisan 1964’te Tanganika ve Zengibar adlı iki bağımsız devletin birleÅŸmesinden meydana gelmiÅŸtir. [97]
Tanzanya ülkesi, iki ayrı bölgeden oluÅŸur. Ülkenin asıl toprak parçası olan Tanganika ve Hind Okyanusu üzerindeki Sansibar (Zenzibar) Adasıdır. Tanzanya, bu iki ismin birleÅŸimidir. [98]
​
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Tanganika’nın deniz seviyesinden ortalama yüksekliÄŸi 900 m dir. Öncelikle sınırda olmak üzere ülkede bazı yüksek daÄŸlık araziler bulunur. 5894 m yüksekliÄŸe eriÅŸen kuzeydeki Kilimanjaro Dağı, Afrika’nın en yüksek noktasıdır. Zengibar ve Pemba esas itibariyle mercan adaları olup, Tanganika kıyısından yaklaşık 40 km uzakta Hint Okyanusunda yer almaktadır. [99]
​
Tanzanya’da tropikal bir iklim hüküm sürer. Fakat sıcaklık adalarda muntazam deniz meltemleri sayesinde ılımandır. [100]
​
Tarih
Sekizinci yüzyılda Tanzanya’ya Araplar gelerek Ä°slamiyet’i yaydılar. Arkeolojik çalışmalar 10. Yüzyılda kıyıda Arap ÅŸehirlerinin olduÄŸunu doÄŸrulamaktadır. 1499’da Vasco de Gama, Hindistan’a yolculuk yaparken Zengibar’ı keÅŸfetmiÅŸtir. Sonraki iki yüzyılda Portekiz Ä°mparatorluÄŸu, DoÄŸu Afrika’nın ticaret ÅŸehirlerinin çoÄŸunu kontrolü altında tutmuÅŸtur. 18. yüzyıl baÅŸlarında Umman Arap Sultanlığı kıyıya seferler yaparak Pemba ve Kilvva ÅŸehirlerini zapt etmiÅŸtir. 1840’ta Umman Hükümdarı, sarayını Zengibar’a taşımıştır. 19. yüzyılın büyük bölümünde Zengibar, ülkede fildiÅŸi ve köle ticaretini elinde tutan kuvvetli bir Sultanlık olmuÅŸtur. [101]
​
1885'te Tanganika, Almanya’nın yönetimi altına girmiÅŸtir. Ä°ngiltere 1890’da Zengibar'ı himayesi altına almıştır. Tanganika Birinci Dünya Harbinin sonuna kadar Alman DoÄŸu Afrikası’nın bir parçası olarak kalmıştır. 1919 Versailles AntlaÅŸmasıyla Alman DoÄŸu Afrikası bölündü. Tanganika Milletler Cemiyetinin Ä°ngiltere tarafından yönetilen bir mandası olmuÅŸtur. [102]
​
1946 yılından itibaren BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin gözetiminde Ä°ngiltere tarafından idare edilen bir memleket hâline gelmiÅŸtir. [103]
​
1961de Tanganika bağımsızlığını kazanarak bir yıl sonra cumhuriyet kurulmuÅŸtur. 1963’te Ä°ngiltere Zengibar’a bağımsızlık vermiÅŸtir. Bir ay sonra ihtilâlle Arap Sultanlığı devrilerek Cumhuriyet ilan edilmiÅŸtir. 26 Nisan 1964’te DoÄŸu Afrika’daki Tanganika Cumhuriyeti ve Tanganika kıyısının yakınındaki Zengibar Ada Cumhuriyeti birleÅŸerek BirleÅŸik Tanzanya Cumhuriyeti adını almıştır. [104]
​
Sosyal Yapı
Büyük çoÄŸunluÄŸu Bantu olarak bilinen Afrikalılardan meydana gelmiÅŸtir. Ayrıca ülkede az sayıda Arap, Hintli, Pakistanlı ve Avrupalı vardır. Büyük çoÄŸunluÄŸu Kabileler halinde yaÅŸar… Nüfusun büyük çoÄŸunluÄŸu Svvahili dilini konuÅŸur, Ä°ngilizce resmî dilidir. [105]
​
Ülke nüfusunun % 33’ü Müslüman, % 44’ü Hıristiyan, kalanı putperesttir. Ä°slamiyet Zengibar ve Tanganika kıyısına asırlar önce gelmiÅŸtir. On dokuzuncu yüzyılda iç kesimde yayılmıştır. Hıristiyanlık 1840’tan itibaren misyonerler tarafından Tanzanya’ya getirilmiÅŸtir. [106]
​
BaÅŸkenti, siyasi baÅŸkent Dodoma (nüfus 1.699.000), ticari baÅŸkent Darüsselam, (2008’de 2.975.986)’dir. [107]
​
Ekonomi
Tanzanya ekonomisi, esas itibariyle tarıma dayalıdır. [108]
​
RUANDA
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Ülke genel olarak derin vadilerle yer yer kesilmiÅŸ daÄŸlık ve yaylalık bir ülkedir. DaÄŸlar, Nil havzası ile Kongo havzasını birbirinden ayırır. [109]
​
Ruanda ekvatora çok yakın olmasına raÄŸmen, arazisinin yüksekliÄŸi sebebiyle ılıman bir iklime sahiptir. Ä°klimi oldukça yumuÅŸaktır. [110]
​
Ruanda’nın batı bölgesinin hemen hemen tamamına yakın bir bölümü yeÅŸil bitki örtüsüyle doludur. Aynı zamanda bu bölge hem tarım ve hem de hayvancılık için müsait topraklara sahiptir. DoÄŸu bölgesi ise genellikle savanalarla doludur. [111]
​
Tarih
Ülkenin bilinen ilk yerlileri Two Kabileleridir. Daha sonra Ruanda topraklarına Ilutu yerlileri hâkim olmuÅŸtur. Bundan sonra bölgeyi Hutuları maÄŸlup eden Tutsiler ele geçirmiÅŸtir. Bu Kabile, Ruanda Krallığını kurarak topraklarını, 15. Yüzyılda geniÅŸletmiÅŸtir. 19. yüzyılın sonlarında ise Alman DoÄŸu Afrikası’nın bir parçası haline getirilmiÅŸtir. 1890 Brüksel Konferansı'nda, Ruanda, Almanya idaresine verilmiÅŸtir. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Ruanda yönetimi Belçika'ya verilmiÅŸtir. [112]
​
Ülkede o zaman yaÅŸayanların %90'ı Hutu, %9'u Tutsi, %1'i ise Pigmeydi. [113]
​
Belçikalılar, Ruanda için kontrolün elde tutulmasının garantisi olarak gördüler ve bölgede bulunan azınlıktaki Tutsileri, Hutulara karşı desteklemek amacıyla ırka dayalı bazı ayrıcalıklar vermiÅŸlerdir. Tutsiler, Hutulara göre çok daha iyi yaÅŸam ÅŸartlarına ve daha iyi iÅŸlere kavuÅŸmuÅŸtur. Üniversiteler, eÄŸitim ve sosyal olanaklar Hutulara neredeyse tamamen kapanmıştır. [114]
​
Ä°kinci Dünya Savaşı'nın bitmesiyle, bağımsızlığa hazırlamak amacıyla Ruanda yönetimi BirleÅŸmiÅŸ Milletlere verilmiÅŸtir. Hutu milliyetçisi Hutu Özgürlük Hareketi iktidara gelmiÅŸtir. Ä°ktidara geldikleri andan itibaren, Belçikalıların desteÄŸiyle, eski yönetimin uzantısı sayılan Tutsilere karşı sindirme harekâtı baÅŸlatılmış, 20 bin ila 100 bin arasında Tutsi öldürülmüÅŸ, 160 bin kadarı da komÅŸu ülkelere, Tanzanya ve Uganda'ya sığınmıştır. [115]
​
1959’da iç savaÅŸ patlak vermiÅŸ ve Tutsi idaresi son bulmuÅŸtur. [116]
​
1950'lere kadar Tutsileri Hutulardan üstün tutma siyaseti güden Belçika, bu tarihten sonra sayıca üstünlüklerinden ötürü Hutuları desteklemeye yönelmiÅŸtir. Belçika, Ruanda ve Burundi'yi, 1962 yılında her iki devlet bağımsızlıklarını kazanana kadar yönetmiÅŸtir. [117]
​
Bağımsızlık kazanılmasından sonra Hutu Özgürlük Hareketi yönetimi, tek parti iktidarı sırasında da Hutu milliyetçisi bir politika izlemiÅŸtir. 1964 ve daha sonra 1974'teki olaylarda birçok Tutsi öldürülmüÅŸ ya da sürülmüÅŸtür. 1973'te Hutu Juvenal Habyarimana bir darbeyle iktidarı ele geçirip, Hutu Özgürlük Hareketi hareketine son vermiÅŸtir. Ruanda 1962 yılında demokratik, sosyal ve bağımsız bir Cumhuriyet hâline gelmiÅŸtir. 1976 yılında yeniden bir Millî Kongre seçimle iÅŸbaşına gelmiÅŸtir. [118]
​
Ruanda Soykırımı 1994
1994'te meydana gelen olaylarda 100 gün içinde 9 milyonluk ülkede 800,000 kadar insanın yaÅŸamını yitirmesine sebep olan Ruanda Soykırımı ülkenin adının dünyada daha çok duyulmasına yol açmıştır. Ruanda, hâlâ soykırım sonrası travmayı ve ekonomik sorunları üzerinden atamamıştır. Çünkü 800.000 Tutsi ve ılımlı Hutu'nun, aşırı uç Hutular tarafından öldürülmüÅŸtür. Katliam, Tutsi destekli isyancı Ruanda Vatansever Cephesi lideri Paul Kegame'ye baÄŸlı güçlerce, Hutu ağırlıklı hükümetin düÅŸürülmesi ile son bulmuÅŸtur. Ardından yönetimden güç alan Tutsilerin öç bahanesiyle saldırması sonucu yüzbinlerce Hutu, Kongo Demokratik Cumhuriyetine sığınmıştır.
Uganda'daki kamplarından çıkıp Ruanda'da hükümetle silahlı mücadeleye baÅŸladıkları, 1 Ocak 1990'dan 1992'ye kadar bir iç savaÅŸ yaÅŸanmıştır. En ücra köylere kadar her yerde Interahamvve adı verilen yerel yarı-askeri örgütler kurularak Tulsiler ve ılımlı Hutular fiÅŸlenmiÅŸtir. [119]
​
6 Nisan 1994'te tarihin gördüÄŸü en kanlı katliamlardan birisi radyoda yapılan anonslarla baÅŸlamıştır. O gün, bir Hutu olan devlet baÅŸkanının uçağı düÅŸürülmüÅŸtür. Ülkede yaÅŸanan kaostan faydalanan Interahamvve üyeleri ellerindeki listelere bakarak, eÄŸitimli Tutsi ve ılımlı Hutular baÅŸta olmak üzere kıyıma baÅŸladılar. Hutu milisleri, neredeyse ellerine geçen her aletle, balta, bıçak, satır, taÅŸ ile Tutsileri öldürmeye baÅŸladılar. [120]
​
100 gün içinde bölgede 800.000'e yakın insan öldürülmüÅŸ, 2.000.000 Hutu, Tutsilerin ve RYB askerlerinin öç almasından çekindiÄŸi için komÅŸu ülkelere mülteci olarak sığınmıştır. [121]
​
Soykırımın nedeni olarak, Ruanda bölgesinde yaÅŸayan insanların, ari ırk ile aÅŸağı ırk olarak kabul edilen zenciler arasında bir tür geçiÅŸ ırkı olduÄŸu iddia edilmiÅŸtir. Bu yüzden Hutuların, Tutsileri gerçek Ruandalı olarak deÄŸil, kendilerini sürekli aÅŸağılayan ve sömüren Avrupalıların ülkelerindeki iÅŸgalci akrabaları olarak deÄŸerlendirdikleri iddia edilmiÅŸtir. [122]
​
2000 yılında normal düzene geçmiÅŸ ve yeni bir anayasa hazırlanmıştır. Ä°stikrarlı bir tablo çizen Ruanda'da yoksulluk oranı hala çok yüksek ve ülke hala dış yardıma bağımlıdır. [123]
​
Sosyal Yapı
Ruanda nüfus yoÄŸunluÄŸu bakımından Afrika’nın en kalabalık ülkelerinden biridir. [124]
​
Ruanda’nın etnik yapısının % 89 gibi büyük bir bölümünü Hutular meydana getirir. Geri kalan % 9’unu Tutsiler, % 1 ’ini Twalar tamamlar. Tutsiler oldukça uzun boyluyken, Twalar pigme türü olup, oldukça kısa boyludurlar. [125]
​
Halkın çoÄŸu tarım ve sığır yetiÅŸtiriciliÄŸiyle uÄŸraşır.
Nüfusun % 10’unu aÅŸan bir kısmı Müslümandır. Nüfusun çoÄŸunluÄŸu ise Katolik ve Protestandır. Ayrıca çeÅŸitli yerli inanışlar da mevcuttur. [126]
​
Ülkenin resmî dili Bantu dilinden gelen yerli dilidir. Hem Hutu ve hem de Tutsi Kabileleri bu dili konuÅŸurlar. Bundan baÅŸka ayrıca Fransızca da resmî dildir. [127]
​
Ülkenin en geliÅŸmiÅŸ ÅŸehri baÅŸkent Kigali’dir. Kigali 1907 yılında bir Alman kolonisi olarak kurulmuÅŸtur. Ancak 1962 yılında baÅŸkent olmuÅŸtur. 2008’de nüfusu 904.779 kiÅŸi olmuÅŸtur. [128]
​
Ekonomi
Ä°lkel tarım yöntemlerine olan baÄŸlılık, artan nüfus ve nüfus yoÄŸunluÄŸu, azalan toprak verimliliÄŸi ve deÄŸiÅŸken iklim koÅŸulları sebebiyle ülke sürekli olarak açlık ve yetersiz beslenme sorunlarıyla boÄŸuÅŸmaktadır. Ruanda nüfusunun % 95’i tarımla uÄŸraşır. Dolayısıyla ülke ekonomisi tarıma ve hayvancılığa dayanır. [129]
​
Ruanda, Afrika’nın en fakir ülkelerinden biridir. Bu duruma, mineral kaynaklarının noksanlığı da önemli ölçüde tesir etmektedir. Ülke topraklarının % 40’ına yakın bir bölümü ekime uygundur. Sığır çobanlığı Ruanda’da çok önemli bir gelir kaynağıdır. [130]
​
1990'da ticaretin serbestleÅŸtirilmesi, devalüasyon, tarım teÅŸviklerinin kaldırılması, özelleÅŸtirme ve iÅŸten çıkarmaları içeren Dünya Bankası programı kabul edilmiÅŸtir. Ekonomik kriz nedeniyle çiftçiler 300 bin kahve aÄŸacı kökünden sökülüÅŸlerdir. Manyok, fasulye ve süpürge dansından oluÅŸan geleneksel üretim deseni de kahve krizinden etkilenmiÅŸtir. Bretton Woods kuruluÅŸlarının dayatmasıyla ticaretin serbestleÅŸtirilmesi sonucunda Ruanda'ya yapılan ucuz gıda ithalatı yerel piyasaların dengesini alt üst etmiÅŸtir. Ruanda ordusu bir gecede 5 binden 40 bine çıkarılmıştır ve kredilerin bir bölümü de buraya aktarılmıştır. Bundan hemen sonra Ruanda'da iç savaÅŸ, etnik çatışmalar ve katliamlar baÅŸlamıştır. [131]
​
BURUNDÄ°
Burundi, anlam olarak “Ruanda ülkesi” demektir. [132]
​
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Burundi, Nil ve Kongo nehirlerinin birleÅŸtiÄŸi yerde kurulmuÅŸtur. DaÄŸ silsileleri hâkimdir. Burundi arazisinin büyük bir bölümü 1500 m’nin üzerindedir. [133]
​
Burundi’nin baÅŸlıca bitki örtüsü savan otlaklarıdır. Ülkenin çoÄŸu ormanlarla kaplıdır. [134]
​
Tarih
Etoponyalılar, 14. yüzyılda Burundi’ye gelerek yerleÅŸtiler ve ÅŸu anda halkın büyük çoÄŸunluÄŸunu teÅŸkil eden Bahutililere hâkimiyet kurmuÅŸlardır. Almanlar 1885 tarihinde burayı iÅŸgal etmiÅŸlerdir. Birinci Dünya Savaşından sonra BirleÅŸmiÅŸ Milletler gözetimi altında Belçikalıların krallığı olmuÅŸtur. [135]
​
1959’da siyasi partiler kurulmuÅŸtur. 1961 yılında BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin gözetimi altında seçimler yapılmıştır. 1962’de bağımsızlığını kazanmasından sonra iktidardaki Millî Birlik Partisi muhalefet partisinin ileri gelenlerinden bazılarını suikast olayından sorumlu tutarak idam ettirmiÅŸlerdir. Bu sırada Çin’in burada elçilik açmasıyla komünist faaliyetler de artmıştır. Bir taraftan muhalefet liderlerinin sürüklemiÅŸtir. [136]
​
Tutsi ve Hutsi adıyla bilinen iki grup arasında devam eden iç savaÅŸlar sonucu 1966’da ordu yönetime el koymuÅŸtur. Seçimler yapılarak bir Cumhuriyet ilân edilmiÅŸtir. Ancak karışıklıklar durmamıştır. Nihayet 1976’da ordu yönetime yeniden el koymuÅŸ. Anayasa askıya alınmıştır. 30 üyeli Askeri Ä°htilâl Konseyi kurulmuÅŸtur. 1981’de yeni bir anayasa yürürlüÄŸe konulmuÅŸtur. [137]
​
Ekim 1993’ten AÄŸustos 2004 yılına kadar, 300.000 kiÅŸinin ölümü ve 800.000 kiÅŸinin yurdundan edilmesiyle sonuçlanan etnik kökenli büyük ÅŸiddetten dolayı büyük acılar çekmiÅŸtir. Ülkenin adı, komÅŸu ülke Ruanda'da 2004'te dünyanın gözü önünde gerçekleÅŸen etnik savaÅŸlar yüzünden çok duyulmuÅŸtur ve bu savaÅŸta 1 milyon kadar insan öldürülmüÅŸtür. Katliamın nedenlerine iliÅŸkin düÅŸüncelerden biri, Hutuların Bantu kökenli, Tutsilerin ise Hami ırktan olduÄŸunun kabul edilmesi ve bu farklılığın bir etnik nefret sebebi yapılmasıdır. [138]
​
Sosyal Yapı
Burundi, Afrika’nın nüfus yoÄŸunluÄŸu en kalabalık olan ülkelerinden biridir. Halkın çoÄŸu kırsal bölgelerde ve ÅŸehir merkezinden uzak çiftliklerde yaÅŸar. [139]
​
Nüfusunun %85'i Hutulardan, geri kalanın çoÄŸunluÄŸu Tutsilerden oluÅŸur. Küçük bir kısmı Twa (Pigme), Avrupalı ve GüneydoÄŸu Asyalıdır. [140]
​
Okulların çoÄŸu, Hıristiyanların kontrolü altındadır. Halkın % 40’ı ilköÄŸrenim yapabilmekte, çok az kısmı ortaokula gidebilmektedir. Ä°lkokullarda Fransızca ikinci dil olarak okutulmaktadır. Ortaokullar ise Fransızca eÄŸitimi yapmaktadır. [141]
​
Bujumburu, en büyük ÅŸehir olup baÅŸkentidir. 2008’de nüfusu 360,278 kiÅŸidir. Ülkenin aynı zamanda ekonomi ve ticaret merkezidir. BaÅŸlangıçta küçük bir köy olan Bujumbura, 1889 yılında Alman DoÄŸu Afrikası'nda askeri bir merkez olunca hızla büyümeye baÅŸlamıştır. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Belçika'nın Milletler Cemiyeti antlaÅŸması uyarınca himayesini üstlendiÄŸi Ruanda-Brundi bölgesinin merkezi durumuna getirilmiÅŸtir. [142]
​
Ekonomi
Nüfusun büyük bölümü tarımla uÄŸraşır. Ekonomik iyileÅŸmenin dayanağı dış kazancın %80'ini oluÅŸturan kahvedir. Bütün arazinin % 41 ’i ekilebilir arazidir. [143]
​
ANGOLA
Yer Åžekilleri, Ä°klim ve Bitki Örtüsü
Angola, kıyıdan yükselen ve 1200-2400 m’yi bulan yüksek yaylalardan meydana gelir. [144]
​
Angola, akarsu yönünden zengindir. Kongo, Kubango ve Kuanza ırmakları önemli nehirleridir. [145]
​
Ülkenin genelinde tropikal iklim hüküm sürer. Yaylalarda yağış, kıyılara göre çok fazladır. Sıcaklık mevsimlere göre çok az deÄŸiÅŸir. [146]
​
Ülkenin kuzeyi tropikal ormanlarla kaplı, güneyi ise tamamen çöldür. Topraklarının % 40 ı ormanlarla kaplıdır. [147]
Tarih
Orta Afrika’da yaÅŸayan Bantu halkı, 1500 yıllarında göçle bu ülkeye yerleÅŸmiÅŸler ve çeÅŸitli krallıklar kurmuÅŸlardır. Portekizliler 1575 yılında esir ticaretiyle uÄŸraÅŸmışlardır. Özellikle 1648-1836 yılları arasında Angolalı esirler satılıp çalıştırılmak üzere Brezilya’ya gönderilmiÅŸtir. [148]
​
1961-1962 arasında Portekiz’e karşı ÅŸiddet hareketleri, gerilla hareketine dönüÅŸmüÅŸtür. Milliyetçi iki grup bağımsızlık ilanı gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Bağımsızlığı için BirleÅŸmiÅŸ illetlerde verilen karar 1989’da gerçekleÅŸmiÅŸtir. [149]
​
1991 ’de bu gruplar çok partili sisteme geçilmesi konusunda anlaÅŸtılarsa da sonraki yıllarda seçimler yapıldıysa da iç çatışmalar bitmemiÅŸtir. [150]
​
Ekonomi
Angola, petrol ve diÄŸer maden kaynaklarına dayanan bir ekonomiye sahiptir. Tarım ürünleri en önemli ihracat maddeleri arasındadır. Dünyanın en fazla kahve üreticilerindendir. [151]
​
Balıkçılık ve orman ürünleri ekonomide önemli yer tutar. [152]
​
Angola 2002'deıı itibaren petrol üreten ve ihraç eden ülkeler arasına katılmıştır. Nijerya'dan sonra en fazla petrol rezervine sahip Afrika ülkesi olan Angola'da, elmas madenlerinin iÅŸletilmeye baÅŸlamasıyla önemli bir refah ve kalkınma dönemi geçirmiÅŸtir. [153]
Kaynaklar
[1] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[2] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[3] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[4] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[5] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[6] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[7] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[8] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[9] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[10] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[11] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[12] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[13] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[14] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[15] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[16] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[17] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[18] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[19] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[20] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[21] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[22] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[23] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[24] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[25] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[26] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[27] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[28] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[29] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[30] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[31] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[32] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[33] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[34] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[35] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[36] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[37] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[38] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[39] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[40] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[41] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[42] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[43] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[44] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[45] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[46] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[47] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[48] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[49] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[50] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[51] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[52] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[53] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[54] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[55] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[56] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[57] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[58] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[59] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[60] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[61] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[62] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[63] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[64] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[65] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[66] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[67] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[68] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[69] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[70] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[71] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[72] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[73] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[74] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[75] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[76] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[77] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[78] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[79] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[80] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[81] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[82] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[83] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[84] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[85] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[86] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[87] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[88] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[89] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[90] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[91] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[92] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[93] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[94] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[95] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[96] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[97] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[98] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[99] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[100] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[101] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[102] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[103] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[104] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[105] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[106] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[107] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[108] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[109] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[110] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[111] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[112] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[113] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[114] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[115] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[116] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[117] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[118] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[119] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[120] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[121] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[122] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[123] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[124] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[125] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[126] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[127] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[128] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[129] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[130] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[131] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[132] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[133] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[134] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[135] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[136] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[137] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[138] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[139] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[140] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[141] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[142] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[143] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[144] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[145] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[146] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[147] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[148] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[149] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[150] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[151] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[152] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013
[153] Afrika CoÄŸrafyası. Ramazan Özey. Aktif: 2013