İlk İstanbul Müftüsü: Mehmed Fehmi Ülgener [1924-43]

Ayhan Işık (Din ve Hayat Dergisi: 24. Sayı-2015)
Mehmet Fehmi Efendi, Huzur dersi muharrirlerinden, Bâyezid dersiâmı ve GümüÅŸhanevî dergâhının ÅŸeyhlerinden Hacı İsmail Necati Efendi’nin oÄŸlu olup 1865 yılında Safranbolu’da doÄŸmuÅŸtur. Mehmet Fehmi Efendi’nin hayatı çocukluk yılları hariç İstanbul’da geçmiÅŸtir.
​
Mehmet Fehmi Efendi, İstanbul’da Kuran-ı Kerîm’i hıfz edip Bâyezid dersiamı olan babası İsmail Necati Efendi’den dini ilimleri tahsil ederek, 30 Aralık 1892 tarihinde icâzet almış, tedris ruûsunda ehliyetini ispatlayarak Bâyezid dersiamları arasına katılmıştır. Sultan Abdülaziz’in oÄŸlu Åžehzade Åževket Efendi’ye de hocalık yapmıştır.
​
Mehmet Fehmi Efendi İslâmî ilimlerde babası İsmail Necati Efendi’nin takipçisi olmuÅŸ, zâhiri ve bâtıni ilimlerde derinleÅŸmiÅŸtir. İyi derecede Türkçe, Arapça ve Farsça bilmektedir. Hat sanatına da ilgi duymuÅŸ ve meÅŸhur Hattat Sami Efendiden talik yazısı meÅŸk etmiÅŸtir.
​
Daru’l-fünun-ı Osmânî Ulûm-ı Åžeriyye ve Edebiyat ÅŸubeleri ilm-i fıkıh muallimliÄŸi (14 Eylül 1910); Edebiyat-ı Arabiyye muallimliÄŸi (18 Aralık 1910); Galatasaray Sultânîsi Arapça muallimliÄŸi (23 Aralık 1910) ve Dâru’l-fünûn Ulûm-ı Hukûkiye ÅŸubesi Mecelle muallimliÄŸi (14 Åžubat 1911) ile devam ettirmiÅŸtir. Mekteb-i Mülkiye’de fıkıh, hikmet-i hukûk-ı İslamiyye ve Mecelle dersleri okutmuÅŸtur (1909-1914).
​
1 Eylül 1917’de Medrese-i Süleymaniye Usûl-i fıkıh müderrisliÄŸine tayin olunmuÅŸtur. 1916’da baÅŸladığı Huzur dersleri muhataplığı vazifesini 1918 yılına kadar üç yıl boyunca sürdürmüÅŸtür. 25 AÄŸustos 1919’da Medresetü’l-vâizin’in Medresetü’l-irÅŸâd’a çevrilmesi ile ilm-i Kelam muallimliÄŸine tayin edilmiÅŸ ve ikinci sınıf talebelerine haftada iki saat kelam dersi vermiÅŸtir.
​
1917’de Dâru’l-hilâfeti’l-aliyye medresesinin tâli kısm-ı sâni’si, İbtida-i Dâhil Medresesine çevrilince bu medresenin Umum MüdürlüÄŸü görevi ile birlikte Süleymaniye Medresesi fıkıh usulü müderrisliÄŸine de tayin edilmiÅŸtir.
​
1920’de de Dâru’l-hilafeti’l-aliyye medresesi teftiÅŸ heyeti baÅŸkanlığına getirilmiÅŸtir. Cumhuriyetin ilanıyla Dâru’l-hilafeti’l-aliyye medresesindeki görevi sona ermiÅŸtir. MeÅŸihat müesseselerinin kaldırılması ile 2 Åžubat 1924 tarihinde yapılan seçimle Cumhuriyet döneminin ilk İstanbul Müftüsü olmuÅŸ ve bu görevini vefatına kadar sür-dürmüÅŸtür. 20 Nisan 1943 tarihinde görevde iken vefat etmiÅŸ ve Edirnekapı ÅŸehitliÄŸine defnedilmiÅŸtir.
​
OÄŸlu Türkiye’nin tanınmış iktisatçılarından merhum Prof. Dr. Sabri Fehmi Ülgenerdir.
Anekdot
Mehmed Fehmi Efendi 1924 yılında İstanbul Müftüsü oldu. Müftülük görevine baÅŸladıktan sonra kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Genel BaÅŸkanı Kazım (Karabekir) PaÅŸa ile partinin üst düzey yöneticilerinden Ali Fuat (Cebesoy) PaÅŸa, eniÅŸteleri Mehmed Fehmi Efendi'ye İstanbul'dan mebus olmasını teklif ederler. Müftü Efendi alim, zahid, firaset sahibi pîr-i pak bir kimseydi.
​
Ekonomi politiÄŸe hiç bulaÅŸmamıştı. Dahası, bir mecburiyet olan siyaseti hiç bilmezdi. Tabiatıyla yapılan bu mebusluk teklifi Mehmed Fehmi Efendi'nin evindeki huzurunu bozdu. Olayların bundan sonraki akışını Sabri Ülgener'in anlattıklarından izleyelim:
... Bir sabah ÇemberlitaÅŸ'taki evimizin kapısı acı acı çalındı. Gelen meczub Ömer Efendi idi.
Babama ÅŸunları söyledi: "Efendi! Sen ÅŸu mebusluk iÅŸinden vazgeç. Dün gece âlem-i mânâda yol karanlık, elimde fener sizin eve müteveccih geliyordum, birden ÅŸiddetli bir fırtına çıktı ve feneri söndürdü.”
​
Bu sözler Fehmi Efendi'nin sıkıntılı günlerini sona erdirecektir.