top of page

Diyanet İşleri Başkanları ve Siyaset

i.kara.jpg

Prof.Dr.Ä°smail Kara'nın Din ile Devlet Arasında Sıkışmış Bir Kurum: Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı (M.Ü. Ä°lahiyat Fakültesi Dergisi 18-2000) adlı makalesinden  alınmıştır.

Siyasî merkezin, baÅŸkanlık makamı üzerindeki etkileri, baskıları her zaman tahmin edilenden fazla olmuÅŸtur.  

  • Ahmet Hamdi Akseki Bütçe Komisyonu üyesi milletvekillerine bilgi verirken (8. 1. 1951) CHP’li üyelerin, hususen Ferit Melen’in hakaretine uÄŸramış, geçirdiÄŸi kalp krizi üzerine vefat etmiÅŸtir (9. 1. 1951).

  • AP milletvekili ve Devlet Bakam Refet Sezgin, haksız tayin isteÄŸini yerine getirmediÄŸi için Ä°brahim Elmalı’ya makamında hakaretler yaÄŸdırmış ve istifaya zorlamıştır (1966).

  • Tayyar Altıkulaç da makamında CHP milletvekili Celal PaydaÅŸ’ın silahlı ve fiilî saldırısına maruz kalmıştır (27. 3. 1979).

 

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’na getirilen kiÅŸilerden 5 tanesinin (1/3’ünün) iki yıldan az, diÄŸer 7 tanesinin de 5 yıldan az görevde kalabilmiÅŸ olmalarıdır. Bu süreler gösteriyor ki baÅŸkanların çok büyük bir kısmı, Diyanet gibi önemli bir kurum için gerekli olan güvenceden yoksun ve kurumu tanımak, orta-uzun vadeli programlar hazırlamak ve uygulamak imkânlarından mahrum olarak görev yapmışlardır. 

​

Derin Tarih dergisinin 2017 Eylül sayısından kısaltılarak alınmıştır.

Son Diyanet Ä°ÅŸleri baÅŸkanı Mehmet Görmez’in emekliliÄŸini isteyerek görevden ayrılma mecburiyetinde kalması bir daha gösterdi ki, Diyanet dinî bir kurum olmaktan ziyade müdahaleye açık herhangi bir siyasî-idarî üst kurum ve baÅŸkanları da herhangi bir üst bürokrat ve siyasî-idarî kiÅŸiliktir. Bu 1924’ten beri böyledir aslında, fakat vatandaÅŸa, dindar halka böyle gösterilmemesi gerekir. Onun için mevzuatla konumlandırma arasında, gerçekle görüntü arasında bir mesafe bırakılmasına dikkat edilmiÅŸtir. Zevahiri kurtarmak için siyasî merkezin bulduÄŸu “uygun” çözümlerden biri, Diyanet’in başına ilmi, titri, tanınırlığı itibariyle “muteber” bir kiÅŸi getirmektir. Vazife başında vefat eden (teamülen kayd-ı hayat ÅŸartıyla çalışan) ilk üç baÅŸkan; Rifat Börekçi, Mehmet Åžerefeddin Yaltkaya, Ahmed Hamdi Akseki böyledir. Çok-partili hayat Diyanet teÅŸkilatını ve baÅŸkanlarını daha da siyasileÅŸtirecek, baÅŸkanların geliÅŸ gidiÅŸleri de siyasî iniÅŸ çıkışlardan ziyadesiyle etkilene-cektir. 1960 darbesinden sonra durumun daha da nezaket kesbettiÄŸi rahatlıkla söylenebilir.

​

Çok-partili hayatın kendi iç zafiyetlerini ve askerî müdahale dönemlerini dikkate alarak baÅŸkanlık makamına getirilen kiÅŸilere, tarihlerine ve görev sürelerine bakmak birçok ÅŸeyin takip edilebilmesini ve anlaşılmasını mümkün kılacaktır sanırım. 

​

Baskanlar.png

Ä°ki eski baÅŸkanın sözlerine yer vererek bitirebiliriz. Belki bugüne tercüman, yarına da iÅŸaret olurlar.

​

Tayyar Altıkulaç: 

“Diyanet’te hemen her gün yaÅŸanan ve deÄŸiÅŸmeyen sıkıntı kanunla [Diyanet Ä°ÅŸleri] BaÅŸkanına verilmiÅŸ olan yetkilerin siyasî makam tarafından kullanılmak istenmesinden kaynaklanır. (...) Dinî otorite boÅŸluÄŸu kesin olarak var. Bunun önemli sebebi Diyanet’in siyasî iktidar emrindeki görünümü ve bazı çevrelerce bu durumun istismar edilmesidir" (1993).

 

M. Sait YazıcıoÄŸlu: 

“Diyanet Türkiye’nin sancılı deÄŸil en sancılı müessesesi (...) Bunun asıl sebebi de Diyanet’in konumu ile ilgili (...) LaikliÄŸin yorumundaki sıkıntı Diyanet’e de yansıyor. Siyaset-Diyanet iliÅŸkileri saÄŸlıklı zemine oturamıyor. (...) Devlet bu konuyu saÄŸlıklı biçimde çözebilmiÅŸ deÄŸil. (...) Siyaset ile Diyanet’in iliÅŸkileri pek hoÅŸ olmamıştır çoÄŸu zaman" (1993).

​

Prof.Dr.Ä°smail Kara'nın Din ile Devlet Arasında Sıkışmış Bir Kurum: Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı (M.Ü. Ä°lahiyat Fakültesi Dergisi 18-2000) adlı makalesinden  alınmıştır.

BaÅŸkanlar açısından Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nı deÄŸerlendirmeyi bitirirken, önem atfedilebilecek iki ayrıntıya da iÅŸaret edelim. Bunlardan biri Tayyar Altıkulaç’la birlikte Diyanet Ä°ÅŸleri baÅŸkanı olan kiÅŸinin sakal bırakma geleneÄŸinin ortadan kalkması, diÄŸeri de Dr. Lütfi DoÄŸan’la birlikte baÅŸlayan ilâhiyat alanında akademisyen birinin baÅŸkanlığa getirilmesi temayülünün Mehmet Nuri Yılmaz’ın tayiniyle terk edilmesidir. â€‹

i.kara.jpg

​

Prof.Dr.Ä°smail Kara'nın Din ile Devlet Arasında Sıkışmış Bir Kurum: Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı (M.Ü. Ä°lahiyat Fakültesi Dergisi 18-2000) adlı makalesinden  alınmıştır.

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nın siyasetle doÄŸrudan irtibatını bir baÅŸka açıdan gösteren hususlardan biri de baÅŸkanlık makamına oturan kiÅŸilerin azımsanamayacak bir kısmının göreve gelmeden önce veya ayrıldıktan sonra aktif siyasetin içinde yer almış olmalarıdır: Rıfat Börekçi (I. Meclis’te Manisa mebusu seçildiyse de 4 ay sonra Ankara MüftülüÄŸü görevine döndü), E. Sabri HayırlıoÄŸlu (II. Meclis’te CHP mebusu), Ä°brahim Elmalı (MP ve Demokratik Parti mebusu), Lütfi DoÄŸan (MSP, RP, FP, SP mebusu), Dr. Lütfi DoÄŸan (CHP mebusu, II. Ecevit hükümetinde Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanlığı da yaptı), Tayyar Altıkulaç (DYP mebusu, AKP mensubu).

​

Prof.Dr.Ä°smail Kara'nın Cumhuriyet Türkiye’sinde Bir Mesele Olarak Ä°slam (Dergâh: 2016) adlı kitanından kısaltılarak alınmıştır.

Bu tavır, modernleÅŸme dönemi Osmanlı ÅŸeyhülislâmlarının aktif politikanın doÄŸrudan merkezinde yer almaları ile II. MeÅŸrutiyetken sonra Musa Kazım Efendi, Hayri Efendi gibi bir kısmının Ä°ttihatçı, Mustafa Sabri Efendi gibi çok azının Ä°tilafçı olması tecrübeleriyle bazı açılardan benzeÅŸmektedir.

Kültür Sayfası

bottom of page