Osmanlıdan Cumhuriyete
Prof.Dr. Ä°smail Kara'nın Din ile Devlet Arasında Sıkışmış Bir Kurum: Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı. (M.Ü. Ä°lahiyat Fakültesi Dergisi 18 -2000) adlı makalesinden kısaltılarak alınmıştır.
​
Din-devlet iliÅŸkileri dahil olmak üzere Cumhuriyet devrinde gerçekleÅŸtirilen siyasî, idarî, hukukî, sosyal ve kültürel... düzenlemelerin/inkılâpların yarım asır, bir asır, bazıları için daha da geriye giden, fiilî veya tartışma düzeyinde kaynaklarının bulunduÄŸu, bu sebeple de Cumhuriyet modernleÅŸmesinin Osmanlı batılılaÅŸmasının bir tür uzantısı olduÄŸu söylenebilir. Daha 1912 yılında Kılıçzâde Hakkı Bey’in Ä°ctihad mecmuasının iki sayısında yayınladığı 18 maddelik “Pek uyanık bir uyku” baÅŸlıklı yazısı Cumhuriyet inkılâplarının açık habercisi gibidir. Örnek olmak üzere ÅŸu maddelere bakılabilir:
4. Kadınlar diledikleri tarz ve biçimde telebbüs edip yalnız israf etmiyeceklerdir.
(...) Åžeyhülislâm efendiler hazarâh dahi çarÅŸaflara dair beyannameler imla ve imza etmiyeceklerdir. (...) '
​
6. Elyevm birer menbaı atâlet ve masdarı betâlet olan tekâya ve zevâya kamilen ilga oluna. (...)
​
7. Halihazır medreseler ilga edilip Süleymaniye. Medresesi yerine 'Kollej dö Frans' tertibinde gayet mükemmel bir Ulümi Edebiyye Medresesi yapılacağı gibi Fatih Medresesi yerine ise 'Ekol Politeknik' tarzında diÄŸer bir Medresei Âliye vücuda getirilecektir. (...)
​
8. Evliyaya nezirler men edilip bu gibi teberruat donanma ve müdafaayı milliye cemiyetleri kasalarına girecek(tir). (...)
12. DiÄŸer devâir ve nezaretlerde olduÄŸu gibi Dairei Muallâyı MeÅŸihat'da dahi tasfiye ve tensikatı kâmile icra (...) olunacaktır. (...) Hutbeler Türkçe ve ihtiyacı asra ' göre irad edilecektir...”
Din-devlet iliÅŸkileri çerçevesinde altı çizilmesi gereken en önemli hususlar ÅŸöyle özetlenebilir:
-
Osmanlı batılılaÅŸmasının ilk aÅŸamalarında dinin yeni yorumlara tabi tutulması veya dinî kültürün dönüÅŸtürülmesi öncelikli bir mesele deÄŸil, tâli-bağımlı bir meseledir. Yani mevcut din anlayışını tashih ve tadil etmek ve çaÄŸdaÅŸ bir Ä°slâmî yoruma varmak için modernleÅŸme yoluna girilmemiÅŸ, baÅŸlangıçta biraz da “vazgeçilmez kötü” olarak algılanan modernleÅŸmeyi mümkün kılmak için yeni Ä°slâm yorumlarına ihtiyaç duyulmuÅŸtur. Bu aÅŸamada sözkonusu olan batı teknolojisinin transferi ve buna uygun bir toplumsal seferberliÄŸin saÄŸlanması doÄŸrultusundaki çabalardır. Avrupai kurumların (meclis, anayasa, meÅŸruti idare...) alınması, önemli siyasî ve kültürel kavramların (hürriyet, müsavat, mukavele-i içtimaiye, ‘nation’ mânasında millet, vatan, terakki...) giderek benimsenmesi ve bazı yeni tavırların (deÄŸiÅŸmeye müspet bakma gibi) meÅŸruiyet kazanması da sonraki aÅŸamalarda ortaya, çıkmıştır.
-
Osmanlı batılılaÅŸmasının nerede ise her aÅŸamasında, yapılan/yapılması düÅŸünülen her ÅŸeyin, ana mantığı elveriÅŸli olmasa da doÄŸrudan veya dolaylı olarak dinî bir mantık ve muhteva ile açıklanmaya çalışılması, tabiatları gereÄŸi modern alanla dinî alan arasında var olan boÅŸluÄŸun tehditkâr olmaktan uzaklaÅŸtırılması, bir baÅŸka ifade ile modernleÅŸme ile bir tür dinîleÅŸmenin atbaşı götürülebilmesi doÄŸrultusunda ciddi gayretler sarf edilmiÅŸtir. 1923 sonrasında Cumhuriyet Türkiyesi’nin din-siyaset-batılılaÅŸma düzleminde terk ettiÄŸi iÅŸte bu modernleÅŸme ile dinîleÅŸmeyi birlikte götürme istikametindeki üst siyasettir.
​