top of page

Din Hizmetlerinde ÇaÄŸdaÅŸ Yönelimler
ABD ve Kanada ÖrneÄŸi

M.Koylu.jpg

Prof. Dr. Mustafa Köylü. Din Hizmetlerinde ÇaÄŸdaÅŸ Yönelimler ve Faaliyetler ABD ve Kanada ÖrneÄŸi. Mustafa Köylü. I. Din Hizmetleri Sempozyumu (D.Ä°.B:2008) kısaltılarak alınmıştır.

​

Sayısal Açıdan KarşılaÅŸtırma

ABD ve Kanada’nın en önemli özelliklerinden birisi, çoÄŸulcu bir yapıya sahip olmaları ve bunun da sonucu olarak farklı eÄŸitim ve öÄŸretim kuramlarına sahip olmalarıdır. Bu baÄŸlamda ABD, ulusal düzeyde eÄŸitimden sorumlu bir bakam olmayan ender ülkelerden birisidir. EÄŸitim konusunda sorumluluk eyaletlere bırakıldığından 50’nin üzerinde farklı okul sistemi bulunmaktadır.  Bu durum seküler eÄŸitimde olduÄŸu gibi din eÄŸitimi ve öÄŸretiminde de söz konusudur. Internet’ten ve farklı kaynaklardan edindiÄŸimiz bilgilere göre bugün ABD’de toplam 272 yüksek seviyede (lisans, yüksek lisans ve doktora) din eÄŸitimi ve öÄŸretimi veren kurum vardır. Bunlardan 55’ini üniversitedeki departmanlar oluÅŸtururken, geri kalan 217 tanesini de daha çok baÄŸlı bulunduÄŸu kilise teÅŸkilâtı tarafından desteklenen müstakil teoloji (Seminary) bölümleri oluÅŸturmaktadır. Üniversite bünyesinde yer alan Ä°lahiyat fakülteleri de ülkemizdeki Ä°lahiyat fakültelerinin aksine tek bir program uygulamak yerine, yetiÅŸtirme amaçlarına uygun olarak farklı adlarla kurulup eÄŸitim ve öÄŸretim vermektedirler. Üniversite bünyesinde yer alan yüksek din eÄŸitimi ve öÄŸretimi kuramlarına örnek olarak ÅŸunları verebiliriz:

  1. Department of Theology

  2. School of Theology

  3. Theological School

  4. Institutute of Theology

  5. Divinity School

  6. School of Religion

  7. Evangelical Divinity School

  8. School of Religious Studies

  9. School of Mission

  10. School of Philosophy and Theology

  11. Evangelical School of Theology

  12. School of Religion and Rehgious Education

  13. DeparmentofReligiousStudies

  14. International School of Theology

  15. Institute of Pastoral Studies

  16. Theological College

  17. Bible Institute

  18. Graduate School of Ministry

 

Yukarıdaki fakülte isimleri incelendiÄŸinde görüleceÄŸi üzere, tüm ilahiyat fakülteleri genelde “din eÄŸitimi ve öÄŸretimi” veren kurumlar olmasına raÄŸmen, amaçlan doÄŸrultusunda oldukça farklılıklar göstermektedir. Üniversite bünyesindeki bu fakülteler, baÅŸta akademisyenler olmak üzere, misyonerlik bölümlerinden kilise papazlığına, ulusal düzeyden uluslararası düzeye kadar farklı alanlarda öÄŸrenci yetiÅŸtirmektedir. Ancak tüm bu farklılıklara raÄŸmen yukarıdaki fakülteler, eÄŸitim ve öÄŸretim alanı olarak Hıristiyanlığı temel almaktadır.

​

ABD’de çok yaygın olan yüksek din eÄŸitimi kuramlarından birisi de yukarıda da belirttiÄŸimiz gibi, daha çok Kilise tarafından desteklen ilahiyat seminerleridir. Bunlar da üniversite bünyesinde olan ilahiyat fakülteleri gibi, çoÄŸunlukla baÄŸlı bulundukları mezhebin bakış açısı ve ihtiyacına göre pek çok çeÅŸitlilik arz etmektedirler. Örnek olarak ÅŸunları verebiliriz:

  1. Theological Seminary

  2. Babtist/Lutiıeran/Prespyterian Seminary

  3. Biblical/Bible Seminary

  4. Evangelical Seminary

  5. Ecumenical Theological Seminary

  6. General Theological Seminary

  7. Interdominational Bible Institute

  8. International Theological Seminary

  9. Jewish Theological Seminary

  10. Christian Seminary

  11. Union Theological Seminary

 

Seminary tipi yüksek din eÄŸitimi veren kuramların en önemli özelliÄŸi, buralardan mezun olan kiÅŸilerin büyük oranda ya doÄŸrudan ya da dolaylı olarak kilise hizmetlerine yönelik görev yapmalarıdır. DiÄŸer taraftan üniversite bünyesindeki Ä°lahiyat fakültelerinden mezun olan kiÅŸiler ise, daha çok akademik hayatı tercih etmektedirler. Seminerler, büyük oranda kilise teÅŸkilâtı ve kilise üyelerinin yaptıkları maddi yardımlarla eÄŸitim ve öÄŸretim faaliyetlerini sürdürmekte ve ağırlıklı olarak da Hıristiyanlık dinî ve kültürü vermeye çalışmaktadırlar. Ancak günün ÅŸart ve ihtiyaçlarına göre, sadece kilise hizmetleri çerçevesinde eÄŸitim ve öÄŸretim vermemekte, aynı zamanda baÅŸta misyonerlik faaliyetleri olmak üzere çok farklı alanlarda ve uluslararası boyutta öÄŸrenci yetiÅŸtirmektedir. Seminerlerin diÄŸer önemli bir özelliÄŸi de her mezhebin kendi okulunu açıp o doÄŸrultuda eÄŸitim verebilmesidir. Bu tarz seminerlere devam eden öÄŸrenciler eÅŸ zamanlı olarak bir kilisede görevlerini devam ettirmektedirler. Belki bizim ülkemizle ABD arasındaki en büyük farklardan birisi de ABD’de okuyan öÄŸrencilerin büyük bir kısmının bir iÅŸte çalışıyor olmasıdır.

​

Örnek olarak seçtiÄŸimiz Kanada da ise, 47’si üniversite bünyesinde, 66’sı da ABD’de olduÄŸu gibi, seminerlerden oluÅŸan toplam 113 yüksek seviyede din eÄŸitimi ve öÄŸretimi veren ilahiyat okulları vardır.5 Amerika ile kıyasladığımızda ilk göze çarpan husus, üniversite bünyesinde yer alan ilahiyat fakültelerinin, kilise destekli ilahiyat okullarına oranla daha yüksek olmasıdır. Belki bu durum, Kanada’nın Amerika kadar çok kültürlü bir toplum olmadığından ya da dindarlıkla alâkalı bir durum olabilir. Üniversite bünyesinde yer alan ilahiyat fakültelerine ÅŸu örnekleri verebiliriz:

  1. Philosophy and Religious Studies

  2. Department of Religion

  3. Çenter for Studies in Religion and Society

  4. Comparative Religion

  5. Interdisciplinary Studies: Religion

  6. Joint Department of Religious Studies

  7. Religions and Cultures

  8. Faculty of Religious Studies

 

Yukarıda örnek olarak verdiÄŸimiz din eÄŸitimi kurumlannm çoÄŸu lisans üstü seviyede din eÄŸitimi ve öÄŸretimi vermektedir. Bunlardan bazıları sadece yüksek lisans seviyesinde eÄŸitim verirken, çoÄŸu da hem yüksek lisans hem de doktora seviyesinde eÄŸitim vermektedir. Aralarında bazı farklılıklar olmakla beraber seminerlerdeki doktora programlan genelde papaz ve misyoner yetiÅŸtiren, Doctor of Ministry ve Doctor of Missiology bölümlerinden oluÅŸmakta ve yapı olarak büyük oranda ABD’deki seminerlere benzemektedir.

 

Yüksek din eÄŸitimi açısından, ABD ve Kanada ile ülkemizi karşılaÅŸtırdığımızda ilk göze çarpan husus, ilahiyat fakültelerinin sayısıdır. Bu sayılan ülke nüfusu ile karşılaÅŸtırdığımızda ÅŸu sonuçlar ortaya çıkmaktadır:

Ülke        Nüfus     Ä°lahiyat Fakültesi Sayısı

ABD        275.000.000         272

Kanada  30.000.000           113

Türkiye   70.000.000           23

 

Fazla yer kaplamaması için fakülte ve seminerlerin ismini vermedim. Bazı farklılıklar olsa bile, genelde ABD eÄŸitim sistemiyle büyük benzerlikler göstermektedir.

​

EÄŸer ülke nüfusu ile ilahiyat fakültelerinin sayısını karşılaÅŸtırırsak, Türkiye’de Amerika nüfusuna göre en azından 69, Kanada’yla karşılaÅŸtırdığımızda da en azından 264 ilahiyat fakültesinin olması gerekmektedir. Ä°kinci bir husus hem ABD hem de Kanada’da ister üniversite bünyesinde olsun isterse seminer tarzında olsun, din eÄŸitimi ve öÄŸretimi veren kurumlar büyük ölçüde lisansüstü eÄŸitim veren kuramlardır. Bunlar da ya farklı alanlarda yüksek lisans seviyesinde ya da doktora seviyesinde eÄŸitim ve öÄŸretim vermektedir. Üçüncü bir husus, yukarıda da deÄŸindiÄŸimiz gibi, ister üniversite bünyesindeki ilahiyat fakülteleri olsun isterse kilise destekli seminerlerdeki ilahiyat fakülteleri olsun, sadece din eÄŸitimi verme yerine, çok farklı alanlarda din adamı yetiÅŸtirmeleridir.

Dördüncü bir husus da Batı ilahiyat fakültelerinin Ä°slâm dinine verdikleri önemdir.  Ä°ÅŸin daha da ilginç yanı Ä°slâm’la ilgili derslerin bizim Ä°lahiyat fakültelerinin aksine, hep günümüz dünyasıyla ilgili olması ve çaÄŸdaÅŸ konulan içermesidir. ÖrneÄŸin bizim Ä°lahiyat fakültelerinde hemen hemen hiç yer almayan Asya ve Afrika gibi diÄŸer Ä°slâm ülkeleriyle, klasik dönemden günümüze kadar Ä°slâm düÅŸüncesindeki cihadın çalışma konusu yapılmasıdır.

​

Acaba iki ülkede bu kadar farklı bir din eÄŸitimi ve öÄŸretimine imkân saÄŸlayan faktör nedir? Elbette bunda söz konusu ülkelerin çoÄŸulcu yapılan etkili olsa da en önemli faktör söz konusu ülkelerdeki dinî özgürlük konusudur. Gerek ABD gerekse Kanada’da devlet, doÄŸrudan din iÅŸlerine karışmadığından, halk kendi ihtiyaçlarına göre dinî okullarım açabilmekte ve istediÄŸi programda din adamı yetiÅŸtirebilmektedir. Bu durum Amerikan kültürüne yön veren Hıristiyanlık için deÄŸil, aynı zamanda diÄŸer dinler için de söz konusudur. DiÄŸer dinler de ya ayn departmanlarda ya karşılaÅŸtırmalı olarak ya da bazı programlarda geniÅŸ bir ÅŸekilde yer alabilmektedir. Ancak geniÅŸ bir dinî toleransın olduÄŸu da bir gerçektir. Bu durumu dünyanın en prestijli bir üniversitesi olan Harvard Üniversitesi Ä°lahiyat Fakültesi öÄŸrenci el kitabındaki ÅŸu satırlar açık bir ÅŸekilde ortaya koymaktadır:

​

Harvard Ä°lahiyat Okulu (Harvard Divinity School), öÄŸrencilerinin, fakülte öÄŸretim elemanlarının ve memurlarının, birçok dinî ve mânevî geleneklerini çalışma konusunda kendisini destekleme ve onore etmeye adamıştır. Biz kampusumuzu gerçek anlamda dinî çoÄŸulculuÄŸun yaÅŸandığı bir iklim oluÅŸturmayı amaçlıyoruz. Böyle bir ortamda, aramızdaki farklılıklara, sadece sessiz bir kabullenme veya tolerans gösterme olmayacak, aksine saygılı ve verimli bir iÅŸtirak saÄŸlanacaktır. Biz burada tüm öÄŸrenen ve öÄŸreten konumunda olan kiÅŸilerin entelektüel ve mânevi formasyonunda hayati rol oynayabilecek olan farklı inanç geliÅŸimlerinin uygulanmasını gerçekleÅŸtirecek ilmi bir topluluk oluÅŸturmak için uÄŸraşıyoruz.

​

Bu beklentilerimizin gerçekleÅŸmesine yönelik olan uygulamalardan birisi, bizim Andoven ChapeVdeki haftalık ÇarÅŸamba ibadet hizmetleri olacaktır. Her hafta farklı dinî geleneklerden biri HDS’daki tüm bireylere kendi dinî geleneÄŸine yönelik dinî hizmeti yerine getirecektir. ÖrneÄŸin bir hafta Budist geleneÄŸine sahip öÄŸrenciler bize meditasyon yaptırıp, kendi kutsal kitaplarından pasajlar okuyacak, baÅŸka bir hafta bir Hıristiyan geleneÄŸine sahip öÄŸrenciler bize Ä°ncil müziÄŸi ve vaazı verecekler, baÅŸka bir hafta ise, diÄŸer Hıristiyan mezheplere ait öÄŸrenciler, kendi mezheplerine yönelik bir vaaz verecektir. Yahudi ve Müslüman öÄŸrenciler de kendi dinî geleneklerine iliÅŸkin bir öÄŸle dinî vecibesini yerine getirteceklerdir. Farklı dinî gelenekleri temsil eden seçkin bir komitenin gözetiminde her toplantı, ortak bir ritüel ile baÅŸlayıp bitecek ve bu toplantı her hafta sunulan hizmetlerin farklı elementlerini içinde barındıran ortak bir çerçeve oluÅŸturacaktır.

​

ÖÄŸrenci el kitabında ayrıca her yıl vaaz etme yarışlarının yapılacağı ve baÅŸardı olanların ödüllendirileceÄŸinden bahsedilmektedir. Ayrıca fakülte, sadece muayyen bir dine inanan kiÅŸileri deÄŸil, herhangi bir dinî geleneÄŸe inanmayan kiÅŸileri de bu tür dinî faaliyetlere davet etmektedir.

​

Din Adamlarının Yetişme Şekli

Örnek olarak seçtiÄŸimiz ülkelerdeki din adamları (burada daha çok kilisede görev yapan kiÅŸileri kastediyoruz) büyük çoÄŸunlukla lisans üstü seviyede eÄŸitim almaktadırlar. Bunun en önemli nedenlerinden birisi hiç ÅŸüphesiz, söz konusu ülkelerin eÄŸitim seviyesidir. Zaten halkın büyük kısmı üniversite mezunudur. ÖrneÄŸin bu oran ABD’de %70 civarındadır. Dolayısıyla böyle yüksek eÄŸitimli bir topluma hizmet edecek din adamlarının da en azından onlar kadar eÄŸitindi olmaları bir zorunluluktur, ikinci önemli bir neden ise, mezhepler arasındaki rekabettir. Zira daha fazla taraftan toplamak ya da en azından mevcut cemaatin ihtiyaçlarım en üst düzeyde yerine getirebilmek ve bundan da öte, kendi varlığını ve statüsünü devam ettirebilmek için çok iyi yetiÅŸmiÅŸ bir elaman olmak zorundadır. Zira din adamı ne kadar kaliteli hizmet yaparsa, kazancı da o nispette yüksek olacaktır. Bunun için de hem kendini iyi yetiÅŸtirmiÅŸ olacak hem de cemaatine iyi davranıp onları memnun etmeye çalışacaktır.

​

Batı ülkelerinde din adamı yetiÅŸtirme ÅŸekli büyük ölçüde bu kiÅŸilerin lisans ve lisansüstü seviyede aldıkları derslere göre ÅŸekillenmektedir. Her ne kadar gerek üniversite bünyesindeki ilahiyat fakülteleri, gerekse kilise destekli seminerler Hıristiyanlık dinini merkez alsa da, kurumdan kuruma büyük farklılıklar yaÅŸanmaktadır. Ancak bu okulların müfredat programlarım incelediÄŸimizde geniÅŸ açıdan toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek tarzda ÅŸekillendiÄŸi görülmektedir. Genel olarak yüksek din eÄŸitimi kurumlarında ÅŸu çalışma alanları yer almaktadır:

  1. Kitabı Mukaddes çalışmaları

  2. Hıristiyan teolojisi

  3. Papazlık eğitimi

  4. Dinî liderlik

  5. Vaaz çalışmaları

  6. Kampus papazlığı

  7. Misyonerlik çalışmaları

  8. Hastane ve diÄŸer saÄŸlık kurumlarmda dinî danışmanlık

  9. Ebeveyn ve çocuklara yönelik psikolojik danışmanlık

  10. Hıristiyan homoseksüellik ve lezbiyenlik

  11. Feminist özgürlük teolojisi

  12. Küresel ve ekonomik çalışmalar

  13. Farklı kültür ve toplumlara yönelik kültürler arası çalışmalar

  14. Gençlik ve aile

  15. ÇaÄŸdaÅŸ ahlâkî sorunlara (savaÅŸ ve barış, sosyal ve ekonomik adalet, cinsel ahlâk, tıp ahlâkı, çevre ahlâkı) yönelik çalışmalar

  16. Yabancı diller (İngilizce, Latince, İbranice vs.)

  17. Müzik

 

Yukarıdaki çalışma alanlarından da anlaşılacağı gibi, Batı Ä°lahiyat fakültelerinin en önemli özelliklerinden birisi, derslerin tamamen teolojik ağırlıklı olması yerine, sosyal, ekonomik, siyasi ve çok kültürlü ve dinli özellikler taşıması, sonuçta günümüz insanlarının sorunlarına yönelik konulan içermesidir. Ancak özellikle seminerlerin, en çok önem verdiÄŸi çalışma alanlarından birisi vaaz çalışmalarıdır. Bu baÄŸlamda doÄŸrudan vaiz yetiÅŸtiren yüksek ilahiyat okulları olduÄŸu gibi (örneÄŸin Memhsis School of Preaching), seminerlerin hemen hemen tamamında vaaza yönelik dersler yer almaktadır. Genellikle vaazlar laboratuarlarda yapılıp öÄŸrenci sayısı da sekiz kiÅŸiyle sınırlıdır. Bu yüzden derslerin adı da Preaching Lob., ÅŸeklindedir.

​

Örnek olarak Harvard Ä°lahiyat okulunun ders programına baktığımızda, 214 farklı dersin ve bu dersleri veren 109 hocanın olduÄŸunu görmekteyiz. Ä°ÅŸte birkaç ders örneÄŸi:

  1. Ä°nanç Temelli Ekonomik GeliÅŸme

  2. Hıristiyanlık, Misyonerlik ve “DiÄŸerleri”

  3. ÇaÄŸdaÅŸ Amerika’da Din ve Kadın

  4. Amerika ve Avrupa’da Din: Bir KarşılaÅŸtırma

  5. Ä°nanç ve Siyaset

  6. Din ve Amerikan Toplum Hayatı

  7. Hıristiyan Ahlâkı ve Modem Toplum

  8. Cinsiyet, Cinsellik ve Ä°nsan Haklan

  9. Halk Hıristiyanlığı: Fakirlik, AIDS ve Kriminal Adalet

  10. Halk Vaazına Giriş

  11. Sosyal DeÄŸiÅŸim Ä°çin Vaaz

  12. Zenci Vaazının Dinamikleri

  13. Dinler arası Diyalog

  14. Amerika’da Din, Siyaset ve Kamu Yönetimi

  15. Küresel Siyaset ve Din

  16. Feminist Ahlâk

  17. Biyomedikal Ahlâk

  18. Organizasyon, Halk, Göç ve DeÄŸiÅŸim

  19. Din, Demokrasi ve EÄŸitim

  20. Dinî Çalışma ve EÄŸitim Metotları

  21. Özgürlük EÄŸitimi

  22. Uygulamalı Danışmanlık

  23. Çok Kültürlü Amerika’da Din

  24. Dünya Dinleri: Diyaspora, Farklılık

  25. KarşılaÅŸtırmalı Dinî Ahlâk

  26. Manevi Bakım (Çare) ve Danışma

 

Bizi burada en çok ilgilendiren hususlardan birisi de Batı ülkelerindeki yüksek din eÄŸitiminin kalitesidir. Gerek lisans gerekse lisansüstü eÄŸitim açısından ABD ve Kanada’yla kendi ülkemizi karşılaÅŸtırdığımızda arada korkunç derecede bir kalite farkının olduÄŸunu söyleyebiliriz.

Üniversiteden üniversiteye ya da seminerden seminere bazı farklılıklar olsa da genel olarak herhangi bir yüksek lisans programını bitirebilmek için bir adayın, quarter sistemiyle (on haftalık) 124 kredi, sömestr sistemiyle (14 hafta) de, 82 kredilik ders tamamlaması gerekmektedir.  Bu da yine kurumdan kuruma deÄŸiÅŸmekle beraber, en azından 45 yıl gibi uzun bir süre eÄŸitim almayı zorunlu kılmaktadır. Bir de buna doktora programlarım eklediÄŸimizde, çoÄŸu kilisede görev yapan din adamlarının bizim üniversitelerimizde görev yapan öÄŸretim üyelerine denk geldiÄŸini söylersek abartı yapmış sayılmayız. ABD ve Kanada’daki lisans üstü eÄŸitimin sadece ders sayısı fazla deÄŸil, aynı zamanda bir dersten baÅŸardı olabilmek için gerekli olan ÅŸartların da ülkemizdekilerle kıyasladığımızda oldukça yüksek olduÄŸu görülmektedir.

​

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için, hem Kanada hem de ABD’den olmak üzere bir lisans, bir yüksek lisans ve bir de doktora derslerinden örnek vermek istiyorum.

​

Birinci örneÄŸimiz, Kanada’nın Conrad Grebel Üniversitesine ait ve bir lisans dersidir. Dersin adı Religion and Peacebuilding (Din ve Barışın Tesisi). ÖÄŸrenciler bu dersten baÅŸarılı olabilmek için, bir ders kitabı ile 60 makale ya da kitap bölümünden sorumlu tutulmaktadırlar (Makalelerin toplam sayfa miktarı 555’tir). Ä°lk bakışta okunacak miktar azımsanabilir. Ancak deÄŸerlendirme kriterlerine baktığımızda, durumun çok da kolay olmadığı anlaşılmaktadır. Üç kredilik bir ders için 15 sayfalık bir açıklamaya yer verilen dokümanda ÅŸu ÅŸartlar yer almaktadır:

​

  • % 15 Derse aktif olarak katılım: Katılım, hem derse devam etmeyi hem de verilen materyalleri tam olarak okuyup derse aktif olarak iÅŸtirak etmeyi gerektirmektedir. Devamsızlık miktarı sadece üç derstir. Devamsızlık ancak çok ciddi bir mazeret halinde ve hocanın izni sonucu yapılabilir. ÖÄŸrenci gelemediÄŸi dersleri daha sonra telafi etmek zorundadır. EÄŸer ders hocası öÄŸrenci katılımından memnun olmazsa, o haftanın okuma materyalinden bir quiz (küçük bir sınav) yapabilir. Bu tamamen öÄŸrencilerin sınıftaki performansına ve aktif katılımına baÄŸlıdır.

  • % 10 ZenginleÅŸtirilmiÅŸ bir aktivite: Her öÄŸrenci dersin içeriÄŸine uygun olarak ekstra bir faaliyet yapmak zorundadır. Bu halka yönelik bir konferans, panel veya toplumsal bir faaliyet olabilir.

  • % 40 Dönem ödevi: Ders konulan çerçevesinde herhangi bir akademik dergide yayınlanabilecek kalitede, araÅŸtırmaya dayalı bir çalışmadır. Bu çalışma, sadece muayyen kitap ve makalelerden özetlenen bilgilere dayanmayıp, akademik ilke ve prensipler doÄŸrultusunda, öÄŸrencinin kendi düÅŸüncelerini ve yaratıcılığını da içermektedir.

  • % 35 Ders projesi: Dönem ödevinden farklı olarak her öÄŸrenci, temel bir ders projesi hazırlamak zorundadır. Ders projesi için de üç seçenek vardır. Bu proje ya 1215 sayfa civarında bir araÅŸtırma konusu olabilir ya yaratıcı bir proje olabilir (1015 dakikalık bir sunum ÅŸeklinde) ya da hizmet nitelikli bir proje olabilir. ÖrneÄŸin herhangi bir kurumda ders konusuyla ilgili gönüllü olarak çalışmak bu gruba girer. Böyle bir proje seçildiÄŸinde, o kurumun yöneticisiyle ders hocasının iletiÅŸim kurması ve onaylaması gerekmektedir.

​

Yukarıda yapılan tüm faaliyetlerin (sınavlarda, araÅŸtırma ödevlerinde, projelerde) üniversitenin akademik standartlarına uygun olması gerekmektedir. Yani yapılan çalışmalar araÅŸtırmaya dayak, özgün ve bilimsel kurallara uygun olmalıdır.

​

Ä°kinci örneÄŸimiz bir yüksek lisans dersiyle ilgilidir. Yüksek lisans programlan da üniversiteden üniversiteye ya da seminerden seminere farklılık gösterse de temel felsefesi aynıdır. Bir yüksek Esans programında öÄŸrenci ortalama olarak 60/90 kredi ders almak zorundadır. Ancak bizdeki gibi kapsamlı bir tez çalışması bulunmamaktadır. Tez yerine ders dönemindeki ödevler ve çalışmalar yeterli olmaktadır. Burada örnek olarak Fuller Theological Seminary nin Master of Arts in Evangelism bölümünü vermek istiyoruz.  Evangelizm bölümünde yüksek Esans programını tamamlayabilmek için bir öÄŸrencinin 96 kredilik (quarter sistemde) ders alması gerekmektedir. Müfredat ise aÅŸağıdaki ÅŸekildedir:

  1. Kitabı Mukaddes çalışmaları (20 kredi)

  2. Teolojik çalışmalar (20 kredi)

  3. Pratik teoloji (12 kredi)

  4. Kültürel ve kültürler arası çalışmalar (12 kredi)

  5. Uzmanlık alanı çalışmaları (20 kredi)

  6. DiÄŸer seçmeli dersler (12 kredi)

 

Ders olarak da MD543: Mission to Chilren at Risk’i örnek olarak verebiliriz. Dersin tanımında, AIDS yetimlerinden asker çocuklara kadar, dünyanın pek çok yerinde milyonlarca çocuÄŸun maÄŸdur kaldığı ve risk taşıyan çocuklara yönelik olarak, evrensel sevgi motifi olan Hz. Ä°sa'nın öÄŸretileri ışığında neler yapılacağı ya da yapılması gerektiÄŸi yer almaktadır. Dört kredilik dersten baÅŸarılı olabilmek içinse, ÅŸu ÅŸartların yerine getirilmesi gerekmektedir:

  1. Liste halinde verilen 7 kitabın okunması, ayrıca tavsiye niteliğinde de 7 kitap daha verilmiştir.

  2. Her kitaba iliÅŸkin 1000 kelimelik bir özet hazırlamak.

  3. Risk faktörü taşıyan herhangi bir çocuk grubuna yönelik detaylı bir araÅŸtırma ödevi hazırlamak.

  4. Sınıfta sunulmak üzere küçük bir grup oluÅŸturmak ve teolojik açıdan dersle ilgili herhangi bir konuyu tartışmak.

  5. Risk faktörü taşıyan çocuklarla ilgilenen bir kiÅŸiyle mülâkat yaparak sınıfta sunmak.

  6. Dönem sonuna da açıklamak bir bibliyografyayla birlikte temel dönem ödevi hazırlamak (3.500 kelimelik).

  7. Tüm bunların da entelektüel boyutta, derinlemesine analitik bir düÅŸünce ürünü olması gerekmektedir.

 

Üçüncü örneÄŸimiz ise doktora dersiyle ilgili olup yine Fuller Theological Seminary’e aittir. Dersin adı DM711: Exploring the Contours of Mirıistry (4 kredi).  Yine diÄŸer tüm derslerde olduÄŸu gibi dersin tamtam, içeriÄŸi, amaçlan vs. tanıtıldıktan soma, ders için gerekli ÅŸartlara geçilmektedir. Dersle ilgili 10 kitabın okunması zorunlu tutulmaktadır.  Ödev olarak ise ÅŸunlara yer verilmektedir:

  1. Önerilen her kitap okunarak, her kitap için öÄŸrencinin kendi görüÅŸlerini, düÅŸüncelerini, öneri ve eleÅŸtirilerim de içeren özet birkaç sayfalık yazı yazmak (% 30).

  2. Tüm online öÄŸrenme faaliyetlerine eksiksiz olarak katılmak (% 10).

  3. Bir eme study yapmak (Türkçe’de karşılığı olmayan, ancak okunan materyal ışığında kiÅŸinin kendi durumuna uygun bir çalışma) (% 25).

  4. Cemaati ya da yaşadığı toplumdaki insanlarla bir araya gelme ve onlardan destek alma (% 5).

  5. Ders programına uygun akademik tarzda (15 sayfa) bir ödev hazırlamak (% 25).

  6. DiÄŸer faaliyetler (% 5).

 

Yukarıdaki örneklerde de görüldüÄŸü gibi, bir öÄŸrencinin ister lisans isterse lisans üstü programlardan herhangi bir dersten baÅŸardı olabilmesi için her ÅŸeyden önce yüklü bir okuma programı ile karşı karşıya gelmektedir. Bu genel olarak lisans öÄŸrencileri için ortalama olarak 2 kitap, 5060 makale, toplam miktar olarak da en azından 10001500 sayfalık bir materyal demektir. Ayrıca bu okunan materyal her hafta sınıf ortamında aktif olarak tartışılacak ve hocaya kısa bir özeti verilecektir. Tüm bunların ötesinde ise, bizim fakültelerimizde hemen hemen yok denecek olan ödev hazırlama zorunluluÄŸudur. ÖÄŸrencinin bir de dönem ödevi için okuması gereken materyali düÅŸündüÄŸümüzde, bir ders için büe ne kadar çok kitap ve makale okunması gerektiÄŸi ortadadır. Yüksek lisans ve doktora programlarında ise, okuma materyali çok daha fazla bir yer almaktadır. Bu materyal, ortalama olarak en azından 610 kitap de 5060 makaleden oluÅŸmaktadır. Ayrıca bu okuma materyaline ilâveten, dersin özelliÄŸine baÄŸlı olarak diÄŸer bazı faaliyetler de istenmektedir.

 
Kilise Hizmetleri

Belki de dünyada ibadethane sayısı açısından ABD birinci sırayı almaktadır. The Yearbookfor American and Canadian Churches’e göre 2000 yılında 319.364 olan kilise sayısı, 2006 yılı itibariyle 325.000’e yükselmiÅŸtir.  Burada ÅŸunu da belirtmek gerekir ki, ABD’deki kiliseler birer külliye mahiyetinde olduÄŸundan ülkemizdeki cami alanlarından rahatlıkla birkaç kat daha büyüktür. ABD de karşılaÅŸtırdığımızda Türkiye’de en azından 82.750 caminin olması gerekir. Oysa ülkemizde 78.608 cami vardır.

​

Kilise hizmetlerine baktığımızda mezhepten mezhebe bazı farklılıklar olsa bde genelde aÅŸağıdaki hizmetlerin sunulduÄŸunu görmekteyiz:

​

Misyonerlik faaliyetleri: Amerika’da üniversite bünyesindeki ilahiyat fakültelerinin bir kısmında, kilise destekli seminerlerin ise çoÄŸunda misyonerlik bölümleri vardır. Bu bölümlerin amacı, daha çok Hıristiyan olmayan kiÅŸilere ve ülkelere yönelik din adamı yetiÅŸtirmektir. Programlan da büyük ölçüde bu yönde oluÅŸturulmuÅŸtur. ÖrneÄŸin, Trinity Evangelical Divinity School’un Mission and Evangelism Department’in amacı ÅŸu ÅŸekilde ifade edilmektedir:

​

Tanrı tarafından bize verilen dünya misyonerliÄŸi görevi, hiçbir zaman yirmi birinci asırdaki kadar gerekli ve zorlayıcı bir ÅŸekilde olmamıştı. Dünyanın tüm bölgelerine fırsatlar ve engeller yan yana bulunmaktadır... Trinity misyonerlik ve Evangelizm okulunun felsefesi, çok açık bir ÅŸekilde ifade olunan, Kitabı Mukaddes temeline dayanmaktadır: Mesih Ä°sa’sız tüm insanlar kaybetmiÅŸtir ve Tanrı ile uzlaÅŸmak ihtiyacındadır; hidayet sadece Ä°sa’da bulunur; her nesildeki Hıristiyan kilisesinin en temel görevi, herkese Kitabı Mukaddesi tebliÄŸ etmektir; Incil’in geliÅŸmesi, insanlar ve ÅŸeytani güçler tarafından geçici olarak engellenebilir; ancak onun dünyada nihai zaferi elde edeceÄŸi konusunda asla bir ÅŸüphe yoktur. Trinity bu küresel misyonu yerine getirmeye kendisini adamışlar...

​

Bu ilahiyat okulu, söz konusu misyonunu yerine getirebilmek için, öÄŸrencilerim en güzel ÅŸekilde yetiÅŸtirmeye çalışmaktadır. Bu amaçla öÄŸrencilerinin görev yapabilecekleri coÄŸrafyanın ve hedef kitlenin özelliklerine göre de programlar düzenlemiÅŸlerdir. Ä°ÅŸte bu baÄŸlamda Müslümanlara yönelik misyonerlik faaliyetleri çerçevesinde okuttukları dersten bir örnek vermek istiyoruz.

​

Dersin adı, Müslüman Evangelizmine GiriÅŸ. Ayrıntılı bir ÅŸekilde dersin hedeflerinden bahsedildikten sonra,  bu dersten baÅŸardı olabilmek için ÅŸu ÅŸartlar göze çarpmaktadır:

  1. ÖÄŸrenci, en az altı farklı müslümanla arkadaÅŸlık kurup görüÅŸmeli ve onlara Hıristiyanlığı aldatmaya çalışmalıdır. Onlarla üç mülakat yapmak ve onlara bir kez îsa filmini izletmelidir. Daha sonra edindiÄŸi izlenimleri rapor haline getirmelidir.

  2. ÖÄŸrenci, Kuran surelerini, kronolojik sırasına göre okuyacak ve okumalarına iliÅŸkin bir rapor hazırlayacaktır.

  3. ÖÄŸrenci dersle ilgili konular üzerine üç sayfayı geçmeyecek bir bibliyografya hazırlayacaktır. Bu liste en azından New Encyclopedia of Ä°slam, The Muslim World, Index Islamicus ve Muslim Peoples gibi süreli yayınlardaki makaleleri içerecektir.

  4. ÖÄŸrencinin bir camiye, tercihen cuma namazı vaktinde gitmesi istenecektir.

  5. Sınav...

  6. Ayrıca öÄŸrenci Fellowship of Faith for the Muslims’a katkıda bulunacaktır. Yılda üç kez en az 10 dolarlık bir yardım...

  7. ÖÄŸrenci Ä°slâm’la ilgili çeÅŸitli video filmleri vb. materyal izleyecektir.

 

Dinî danışmanlık: Gerek Amerika gerekse Kanada’daki dinî okulların önem verdikleri en önemli konu alanlarından birisi de dinî danışmanlık konusudur. Bugün ABD’de ciddi anlamda bireysel sorunu olan kiÅŸilerin %39’u, din adamlarından yardım almaktadır. Bu yardım oram bir bütün olarak psikiyatristlerden, psikologlardan, doktorlardan, evlilik danışmanlarından ve sosyal çalışma uzmanlarından alman yardımların toplamından daha fazladır.

​

Batı toplumlarına baktığımızda pek çok dinî kurumun kilise ve sinagogun cemaatlerine, özellikle ruh saÄŸlığı konusunda hizmetler sunduÄŸunu görmekteyiz. Bu baÄŸlamda, “cemaat temelli saÄŸlık hizmetleri” adı altında yeni bir hareket ortaya çıkmıştır. Bazı kiliseler dışarıdan psikiyatrist ya da psikolog atamak yoluyla bu hizmeti devam ettirmeye çakşırken, bazı kilise ve sinagoglar da bizzat kendi din adamlarım bu alanda yetiÅŸtirmek suretiyle bu hizmeti sürdürmeye çalışmaktadır. Zira bu durumun hem ekonomik açıdan, hem de sonuç itibariyle daha verimli olduÄŸu söylenmektedir.

 

Amerikan Ä°ÅŸ Bürosu verilerine göre, 1992 yık itibariyle, yahudi ve hıristiyan din hizmetlilerinin sayısı 312.000 idi. (4.000 haham, 53.000 Katolik din adamı ve 255.000 Protestan din adamı). Bu din adamları, haftada 9.5 saat danışmanlık ve diÄŸer saÄŸlık hizmetlerinde çalışmaktadırlar. Bu toplam olarak yılda 148.2 milyon saat anlamına gelmektedir ki, bu 77.000 üyeli, Amerikan Psikolojik Kurumu’nun yıllık çalışma süresine eÅŸittir. Din adamlarının bu alanda yapmış olduÄŸu hizmete fulltime çalışan 100.000 Katolik rahibeyle diÄŸer dinî gruplarda çalışan kiÅŸilerin iÅŸ gücü de dahil deÄŸildir. Ä°ÅŸte bu geliÅŸmeler karşısında önemli bir mevkide bulunan Karen Stone ÅŸunları yazmıştır: “Bu mevcut geliÅŸme ve eÄŸilimler, bu alanı harap etmektedir... Artık hiç kimse çocuklarının bir psikolog olmasını istemez.”  Gerçekten de sadece 199395 yıllan arasında Amerikan Hıristiyan Danışmanlar KuruluÅŸu’nun üye sayısı 2.000’den 16.000’e yükselmiÅŸtir. Hatta bu alanda o kadar çok çalışma yapılmaktadır ki, seküler bir devlet olan ABD için Neal Krause ÅŸu soruyu sormaktadır: “Dinî rehberlik yapmak için tıp doktorları mı eÄŸitilmeli, yoksa tıp camiasının resmi parçasını din adamları mı oluÅŸturmalıdır?”

​

Amerika’daki din adamlarının hemen hemen hepsi, özürlü ya da bakıma muhtaç olan yaÅŸlıları düzenli olarak evlerinde ziyaret ederken %87’si de haftada veya ayda bir bölgesel saÄŸlık birimlerinde dinî hizmetler sunmaktadır.22 Amerika artık bu konuda öyle bir noktaya gelmiÅŸtir ki, tartışılan konu, din adamlarının psikolojik danışmanlıkla ilgili ders alıp almadıkları deÄŸil, seküler saÄŸlık kuramlarında çalışan kiÅŸilerin dinî ve mânevî eÄŸitim almalarının gerekliliÄŸi üzerinedir. Zira din adamlarının büyük çoÄŸunluÄŸu öÄŸrencilik yıllarında ilahiyat fakültelerinde danışmanlık dersleri alırken, psikologların ya da psikiyatristlerin çok azının (% 5) din ya da maneviyatla ilgili ders aldıkları bilinmektedir.

​

Özellikle son zamanlarda bazı dinî okulların klinik alanlarda kendi elemanlarım yetiÅŸtirmeleri daha dikkat çekicidir. ÖrneÄŸin bir Hıristiyan Ä°lahiyat okulu olan Fuller Theological Seminary, Amerikan Psikoloji DemeÄŸi tarafından tam olarak tanınmış olarak Minik psikolojide doktora öÄŸrencileri yetiÅŸtirmektedir. Yine Kentucky ÅŸehrinde Southern Baptist Theological Seminary de sosyal çalışma alanında yüksek lisans programı yürütmektedir. Daha buna benzer pek çok dinî okul farklı alanlarda din adamı yetiÅŸtirmektedir. Dinî danışmanlıkla ilgili dersler bazı bölümlerde sadece birkaç ders ÅŸeklinde yer alırken, bazı üniversitelerde veya seminerlerde ayrı bir bölüm olarak bulunmaktadır. Bu bölümlerde okuyan Hıristiyan din adamları, daha çok psikoloji ve psikiyatri ağırlıklı dersler almaktadır. ÖrneÄŸin Trinity Evangelical Divinity School’un psikolojik danışma yüksek lisans programım incelediÄŸimizde ÅŸu ders gruplarım görmekteyiz:

  1. Kitabı Mukaddes çalışmaları     6 kredi

  2. Teolojik çalışmalar      6 kredi

  3. Psikolojik danışmanlık dersleri  32 kredi

    • Danışma becerileri eÄŸitimi                3 kredi

    • Ruh saÄŸlığının temelleri     3 kredi

    • Danışmanlık teorileri          3 kredi

    • Aile terapisinin teorik temelleri        3 kredi

    • Grup danışmanlığı              3 kredi

    • KiÅŸilik geliÅŸimi       3 kredi

    • Danışmanlıkta etik konular              3 kredi

    • Danışma pratiÄŸi  2 kredi

    • Psikolojik test çalışmaları  3 kredi

    • Psikopataloji        3 kredi

    • Psikolojik araÅŸtırma metotları          3 kredi

  4. Intemship      1012 kredi

  5. Uluslar arası danışma deneyimi               4 kredi

  6. Tez 

  7. Alan eÄŸitimi Toplam:  60 kredi

 

Yukarıda da görüldüÄŸü gibi, danışmanlıkla ilgili derslerin toplamı 32 saattir. Hem teorik hem de pratik olarak alman bu kadar ders de herhalde bir din adamının danışmanlık konusunda yeterli bir seviyeye gelmesine yetecektir.

​

Halka yönelik hizmetler: Bugün kiliseler, cemaatine sadece danışmanlık alanında deÄŸil, çok farklı alanlarda da hizmetler sunmaktadır. 1700 farklı alanda hizmet eden kiliseler, fakirlikten evlilik sorunlarına; ruhsal hastalıklardan hasta ziyaretlerine; iÅŸ bulmadan bireysel sorunlara (örneÄŸin alkol ve diÄŸer uyuÅŸturucu madde kullanımı); depresyonlu durumlardan evlilik ve ailevî sorunlara; ergenlik hamileliÄŸinden hukukî danışmanlığa varıncaya kadar çok geniÅŸ bir alanda hizmet sunmaktadır.  DiÄŸer bir ifadeyle yapılan bu programların % 40’ırn temel ihtiyaçlar (yiyecek ve giyecek dağıtımı, ev hizmetleri ve çocuk bakımı); % 6’sını gelir arttırıcı programlar (finans servisleri ve düÅŸük faizlerle ev sahibi olma); yaklaşık olarak % 18’ini danışmanlık hizmetleri (aile danışmanlığı, anne-baba seminerleri, cinsellik sorunları ve riskli konulara iliÅŸkin gençlik programlan, hapis-yatan bireylere ve ailelerine yardım) oluÅŸtururken, diÄŸer teÅŸebbüse yönelik faaliyetler olarak da çeÅŸidi eÄŸitimsel hizmetler ve bilinçlendirme programlan (örneÄŸin sanat kazandırma programlan ve akademik çalışmalara destek), saÄŸlık temelli hizmetler (örneÄŸin HTV/AIDS’den veya madde bağımlılığından korunma, kan basıncım ölçme, sigaradan vazgeçirme, diÅŸ saÄŸlığı, stres azaltma, saÄŸlıklı yaÅŸam için spor, genel saÄŸlık bilgileri ve uygulamaları vs.) ve eÄŸlence programlan oluÅŸturmaktadır. Pek çok kilise kendi yapmış olduÄŸu bu programlara ilâve olarak, çeÅŸitli devlet kurumlarıyla da iÅŸbirliÄŸi yaparak cemaatine daha iyi hizmetler sunmaya çalış maktadır.  Pennsylvania Üniversitesi tarafından yapılan bir araÅŸtırma, kiliselerin % 91’inin en az bir sosyal servis hizmetinde bulunduÄŸunu; ancak çoÄŸunun beÅŸ veya daha fazla hizmet sunduÄŸunu ortaya koymuÅŸtur. Philadelphia’daki kikseler üzerine yapılan bir baÅŸka araÅŸtırmada ise, yukarıdaki araÅŸtırma sonuçlarına benzer hizmet verdiklerini, her bir kilisenin yıllık 103.000 dolar deÄŸerinde sosyal hizmet sunduklarım rapor etmiÅŸtir. Peki bu paralar nereye gitmektedir? BaÅŸta bu paralar anne ve babalan kiliseye gitmeyen risk grubu çocuklara harcanmaktadır. Buna ilâve olarak hamilelik merkezlerine (pregnancy centers), hükümlü rehabilitasyon programlama, gündüzbakım evi programlama, uyuÅŸturucu tedavi merkezlerine, evsizlere sığmak tedarikine, genç babalara yönelik programlara, gençlik dönemi suçlama ve fakirleri bulundukları durumdan daha iyi bir konuma getirmeyi amaçlayan toplum geliÅŸim programlama harcanmaktadır.

 

Kilisenin bu tür programlarından bahsederken burada hem federal hem de eyalet devletlerinin kiliselerin bu tür faaliyetlerini engellemek bir tarafa, ekonomik açıdan önemli derecede desteklediÄŸini de hatırlatmamız gerekir. ÖrneÄŸin 2004 yılı itibariyle ABD’de inanç temelli organizasyonlar 2 milyar dolar federal destek almışlardır. Yine bugün ABD’de dinî temelli okullara devam eden öÄŸrenci sayısı tüm öÄŸrencilerin % 10’nunu oluÅŸturmaktadır. Ayrıca madde bağımlılığını önlemede yardımcı olmak amacıyla da dinî kuramlara (kiliselere) para ödenmektedir. ÖrneÄŸin 2003 yılında bu amaçla 600 milyon dolar para ödenmiÅŸtir.

​

Pek çok Amerikan tarihçisine göre, Amerika’nın geliÅŸmesinde kilisenin çok önemli bir rolü olmuÅŸtur. Zira baÅŸta yardımlaÅŸma, hayırseverlik ve ekonomik geliÅŸme önemli derecede dindar kiÅŸilerin çalışmaları sonucu gerçekleÅŸmiÅŸtir. Küçük yerleÅŸim yerleri ve geliÅŸen ÅŸehirlerde kiliseler, insanlara çok çalışmayı, itidali, tasarrufu ve aile sorumluluÄŸunu öÄŸretmiÅŸtir. Yine kiliseler sadece bu teorik öÄŸretilerle kalmayıp, aynı zamanda baÅŸta fakirlik olmak üzere, hayat kadınlığı ve kürtajla da sürekli olarak mücadele etmiÅŸtir. Daha etkili bir hizmet verebilmek için YMCA ve YWCA gibi (The Young Men’s Christian Association) ve Salvation Army gibi teÅŸkilâtlar, toplumda sadece dinî hizmet vermekle kalmamışlar, aynı zamanda Kitabı Mukaddes dersleriyle birlikte daha pek çok sosyal ve ekonomik alanda da hizmet vermiÅŸlerdir. ÖrneÄŸin 1880’te Ä°ngiltere’den gelen Salvation Army’nin felsefesi “soup, soap and salvation” (çorba, sabun ve kurtuluÅŸ) idi. Ayrıca baÅŸta yiyecek, sığmak, tıbbı yardım, meslekî eÄŸitim, cezaevi hizmetleri, fakirler için hukukî yardım, kış mevsiminde ucuz yakacak temini gibi pek çok alanda hizmet vermiÅŸlerdir. Hâlâ bugün gönüllülük esasına dayanan bu hizmetler çerçevesinde kilise, toplam mahkum sayısının % 10’unu oluÅŸturan 219.000 mahkuma hizmet vermektedir.

​

Batı’daki din hizmetlerine iliÅŸkin bu kısa deÄŸerlendirmeden sonra ÅŸunu söyleyebiliriz ki, Batı’daki din eÄŸitimi ve öÄŸretimi, statik bir yapı yerine dinamik bir yapı arz etmektedir. Bu baÄŸlamda her mezhep kendi öÄŸretisi doÄŸrultusunda eÄŸitim ve öÄŸretim kurumunu oluÅŸturabilmekte ve cemaatine yönelik hizmetler sunabilmektedir. Elbette böyle bir yapılanmada sözkonusu ülkelerin yasal yapısı da önemli rol oynamaktadır. Zira devlet, belki dinî müesseselere doÄŸrudan yardım etmese bile, en azından teÅŸvik etmekte; ama hiçbir zaman engel olmamaktadır.

​

Ülkemizde Yapılabilecek Kaliteli Din Hizmetlere Ä°liÅŸkin Bazı Öneriler

Böyle bir baÅŸlık altoda elbette çok ÅŸey söylenip yazılabilir. Zaten bu konuda ülkemizde pek çok ilmi sempozyum da yapılmıştır. Ancak en azından bildirimiz çerçevesinde, maddeler halinde de olsa ÅŸu önerilerde bulunabiliriz;

  1. Her ÅŸeyden önce din eÄŸitimi alanında hizmet veren kiÅŸilerin eÄŸitim seviyelerinin acilen yükseltilmesi gerekir. Artık hiç kimse, sadece Ä°mam Hatip Lisesi mezunu kiÅŸilerin bu mesleÄŸi hakkıyla yerine getireceÄŸini söyleyemez. Bunun için de hâlihazırda görev yapan imamlara yönelik olarak hizmet içi eÄŸitim kurslarıyla birlikte, müftülüklerin de mutlaka farklı alanlarda elemanlarının eÄŸitim kalitesini yöneltmeye yönelik faaliyetlerde bulunmaları gerekir.

  2. Batı ülkelerinde olduÄŸu gibi, ülkemizdeki Ä°lahiyat fakülteleri de yemden yapılandırılmalıdır. Åžimdiye kadar bildiÄŸimiz klasik ders ve programların yerine, daha çok uluslararası düzeyde, günümüz dünyasının sorunlarına ışık tutacak tarzda programlar geliÅŸtirilmelidir.

  3. Batı ülkeleriyle kıyasladığımızda gördük ki, ülkemizdeki Ä°lahiyat fakültelerinin sayılan oldukça düÅŸüktür. Dolayısıyla hem sayılanımı artırılması, bundan da önemlisi, eÄŸitim kalitesinin kesinlikle yükseltilmesi gerekir. Hiç olmazsa Ä°mamların fakülte mezunu, vaiz ve müftülerin de lisans üstü eÄŸitim almaları saÄŸlanmak ve bu yönde gerekli kanuni düzenlemeler yapılmalıdır.

  4. Yaygın din eÄŸitimindeki hizmet kalitesini artına birtakım önlemler alınmalıdır. Bu baÄŸlamda gerçekten mesleÄŸini seven ve bu konuda bir ÅŸeyler yapmaya çalışan kiÅŸilerle, sadece maaÅŸ uÄŸruna görev yapan kiÅŸileri bir tutmayarak, kaliteli hizmet veren kiÅŸilerin ödüllendirilmesi yoluna gidilmelidir.

  5. En azından bundan sonra yapılacak camilerin sadece birer ibadethane olmaları yerine, farklı hizmet alanlarına yönelik tarzda yapılmaları saÄŸlanmalıdır.

  6. Daha kapsamlı din hizmetlerinin yapılabilmesi için, din görevlilerini zora sokmayacak tarzda, yeni hukukî düzenlemelerin de yapılması gerekir.

 

Sonuç olarak ÅŸunu söyleyebiliriz ki, Avrupa BirliÄŸi’ne girmek için çalıştığımız ÅŸu günlerde gerek uluslararası boyutta gerekse kendi ülkemizdeki halkın dinî ihtiyaçlarım yeterli düzeyde karşılayabilmek için mutlaka bir ÅŸeyler yapma zamanımız gelmiÅŸtir. Kendimizi yenilemediÄŸimiz ve günümüz insanlarının dinî, psikolojik, ekonomik ve sosyal sorunlarına çözümler getiremediÄŸimizde bu yetersizlik durumu sadece din görevliliÄŸi mesleÄŸini zedelemekle kalmayıp aynı zamanda Ä°slâm dininin güncelliÄŸi ve yeterliliÄŸi durumuna da gölge düÅŸürür, herhalde kimsenin böyle bir ÅŸeye sebep olma hakkı yoktur.

Kültür Sayfası

bottom of page