top of page

Finans Kaynağı

Bu büyüklüÄŸe ulaÅŸan faaliyetlerin finansmanı kolay olmasa gerek. Cemaat gerekli finansmanı nasıl saÄŸlıyordu?

​

Kesintiler

Eren Ural:

Paralel Yapı örgütünün, kuruluÅŸundan güçlenmesine kadar en büyük mali kaynağı, üyeleri ve sempatizanlarından himmet adı altında toplamış olduÄŸu paralardır. Bu para toplama iÅŸlemi bazı dönemlerde âdeta haraç alma suçuna benzerlik gösterecek kadar ileriye gitmiÅŸtir. Devlet kademelerine sızmış olan Paralel Yapı mensuplarının, bekâr olanlarının maaÅŸlarının yüzde 20’si, evli olanlarının ise yüzde 10’u himmet olarak toplanır ve vermek istemeyenler ağır baskılara tabi olur. Bu oran gazete ve dergi aboneliÄŸi mecburiyetleriyle maaşın yarısından fazlasını bulabilir. [1]

 

Latif ErdoÄŸan:

Bir de bu arada, sayıları yüz binlere varan Cemaat üyesi ya da sempatizanı iÅŸçi, memur ve üst düzey bürokratlardan himmet adı altında alınan zorunlu kesintiler var ki, kaleme vurulduÄŸunda bunların da oldukça yüklü meblaÄŸlar olduÄŸu görülür. [2]

​

Himmet Toplantıları

Latif ErdoÄŸan:

Ä°slam'ın infak emrini Gülen ve Cemaat çok iyi kullandı, çok iyi devreye soktu. Daha önceleri Müslümanlar bu tür cemaatlere yardımda bulunurken, sadaka kabilinden çok cüzi yardımda bulunurdu. Talepler bire bir yapılır, kiÅŸi de o anda gönlünden ne geçiyorsa o kadar verirdi. Bu da bir makbuzla belirlenir; alan da veren de razı bir ÅŸekilde yardım iÅŸi noktalanırdı. [3]

​

Halbuki Gülen öyle yapmadı. Peygamberimizin Tebuk Seferi için yaptığı Ä°nfak talebinden de esinlenerek, yardım yapabilecekgüçteki insanlar bir araya toplanıldı; Gülen onlara önce konunun mahiyetini anlattı, yardımlaÅŸmayla ilgili ayet ve hadisleri yorumladı; sahabe hayatından örnekler verdi, v/ Özellikle anlatılan örnekler gaye ve maksat birlikteliÄŸi nazara verilerek, içinde bulunulan zaman ve ÅŸartlarla özleÅŸtirildi; muhatap kitleye sahabenin izdüÅŸümünde bir toplum oldukları telkin edildi. Bu toplantıların adına da himmet toplantısı adı verildi. Tamamen duygusal yapılan bu konuÅŸmalarla insanlar birbiriyle yarıştırıldı. [4]

​

Daha sonra himmet toplantıları hem yaygınlaştırıldı hem sistemleştirildi. [5]

​

En zenginlerin katılacağı himmet toplantılarına Gülen iÅŸtirak etse de diÄŸerlerinde konuÅŸmacı olarak baÅŸkaları katıldı. Fakat içerik ve üslup hep aynı kaldı. [6]

​

Bu himmet toplantılarında psikolojik baskılar da yapılıyor ve bunun adına teÅŸvik deniliyordu. Birçok esnaf ve iÅŸ adamı çevresinin psikolojik baskısı sebebiyle esas vermeye niyetlendiÄŸi miktarın çok üzerinde infakta bulunmaya zorlanıyordu. Bazıları da nasıl olsa baskı yapılacak diye ilk verdiÄŸi rakamı aÅŸağı tutuyor, baskı artarsa o da miktarı yükseltiyordu. Bu minval üzere himmet toplantıları git gide adeta bir seremoniye dönüÅŸtü. [7]

​

Önceleri vaatte bulunan kiÅŸi ne pahasına olursa olsun, vaat borç gibidir diyerek vaadini ödüyordu. Hatta evini, arabasını satarak vaat ettiÄŸi miktarı ödeyen esnafı biliyorum. Fakat daha sonraları kendisi bir kuruÅŸ vermeden himmet toplantılarında teÅŸvikçilik yapan, en üst seviyede himmetler vaat edip insanları coÅŸturan himmet cazgırları türedi. Ä°ÅŸin ihlas ve samimiyeti kayboldu. [8]

​

Cemaatin gücü çok yönlü arttıkça ihtiyaçları, giderleri de o nispette arttı; mevcut himmet toplantılarıyla bu giderlerin karşılanması mümkün olmaz hale geldi. Gerçi toplanan himmetler de korkunç meblaÄŸlara ulaÅŸmıştı. Burs himmetleri, dış burs himmetleri, kurban himmetleri, genel himmetler hep ayrı ayrı yapılıyor; bunların hepsinde de astronomik denecek miktarlar toplanıyordu. [9]

​

Eren Ural:

Bu toplantıların ana odak noktası ise kimin ne kadar bağışta bulunduÄŸunu toplum içinde duyurma esasına dayanır. Himmet toplantısında örgütün üst düzey bir yöneticisi önce etkili bir konuÅŸma yaparak manevi ve duygusal bir ortam oluÅŸturur. Daha sonra kimin ne kadar bağışta bulunacağını yüksek sesle söylemesi istenir. Ä°lk olarak daha önceden belirlenmiÅŸ ve görevlendirilmiÅŸ üyeler rolleri gereÄŸi uçuk rakamları yüksek sesle telaffuz eder ve bağış sözü verir. Bunu duyan diÄŸer üyeler de verilen motivasyonun etkisiyle toplantıya giderken akıllarında olan rakamın on, yirmi misli fazlasını söylemek durumunda kalır. Ve sözünü verdiÄŸi bu bağış mutlaka tahsil edilir. Bu tip oyunlarla üyelerin tüm varlıklarını elinden almak ve örgüte kaynak oluÅŸturmak için her ÅŸey yapılır. Söz verdiÄŸi himmeti ödemeyen üyeler ağır baskı ve dışlanma altında bırakılır. [10]

​

Ahmet KeleÅŸ:

Bu beslenmiÅŸ ve güçlendirilmiÅŸ inanç nedeniyledir ki Hocaefendi cemaate; “Bize bir gazete lazım” deyince gerekli finans anında saÄŸlanıyordu. Samanyolu televizyonunun açılması için yurt genelinden özel kampanya ile yardım toplamıştık. Sadece benim görev yaptığım bölgeden 80 kilo altın sadece hanım kardeÅŸlerimizin ziynet eÅŸyalarından toplanmıştı. Nakit paralar hariç... Gerisini siz düÅŸünün... [11]

​

Himmetin RüÅŸvete ve Haraca DönüÅŸmesi

Latif ErdoÄŸan:

…Ä°ÅŸte bu son nokta, yani çıkar iliÅŸkileri meselesinin devreye girmesiyle himmet toplamanın boyutları da deÄŸiÅŸmiÅŸ oldu. [12]

​

Evvela, Cemaatin basın, eÄŸitim, maliye, emniyet ve yargıdaki gücünü gören esnaf ve iÅŸ adamları, himmet adı altında gizli rüÅŸvetler vermeye baÅŸladılar; karşılığında bahsi geçen alanlardaki iÅŸlerini gördürdüler. Ä°kincisi, Cemaat üyelerinin himmet müracaatında bulunduÄŸu halde istenen ölçüde devreye girmeyen esnaf ve iÅŸ adamlarına karşı ise sırasıyla, Cemaate mensup maliye, emniyet ve yargı üyeleri devreye sokuldu. Hangi kademede iÅŸi yoluna koydularsa o seviyede himmet adı altında onlardan haraç alındı. Üçüncüsü, büyük iÅŸ adamlarından, yargıda, mâliyede problemi olanlar seviyesine göre ya doÄŸrudan Gülen'e ya da bulunduÄŸu ilin imamına müracaat etti, yardım istedi. Yapılan yardımı onlar da karşılıksız bırakmadı, himmet adı altında bedel ödediler. [13]

​

Gelir kaynaklarının çoÄŸalması, çeÅŸitlenmesi, Cemaati akla hayale gelmeyecek oranda pahalı projelere yönlendirdi. Bu harcamaları karşılamak üzere ise, ÅŸantaj, montaj denilen kasetler devreye sokuldu; himmet adı altında soygunlar yapıldı. [14]

​

Maliye-Yargı-Polis Kumpasına UÄŸrayan Ä°ÅŸadamlarından Örnekler

Metro Turizm

Galip Öztürk:[15]

Her seferinde baÅŸka bir istekle geldiler. Açıktan istedikleri 2 milyon 750 bin TL’yi vermeyi reddedince, hakkımda bir “iftiraname” hazırlayıp beni hapse attılar, 14 ay hapis yattım. Ticari iliÅŸkilerimi bozdular, 200 milyon dolar zarar ettim. Ben yine hayır için bunlara yardım yapmaya devam ettim.

​

Samsun’daki Canik BaÅŸar Üniversitesine 4 milyon 650 bin TL nakit para verdim. O okulun kaba inÅŸaatının tamamım ben üstlendim. Bu para isteme trafiÄŸi 6 ay sürdü. “Makbuzsuz vermem" deyince Mimar Sezgin Yılmaz bana; Organize Suçlar Åžubesi’ndeki dosyamdan bahsetti. “Dosyaları devreye sokarız. ArkadaÅŸları durduramıyoruz” dedi.

​

Amerika’da çocukluk arkadaşım var; Ä°smail Tüysüz, Orlando'da yaşıyor. Beni aradı. Pensilvanya’dan gelen bir arkadaşının, parayı vermediÄŸim için bana operasyon yapılacağını söylediÄŸini anlattı. BaÅŸka bir arkadaşım da “Bunlar senin başına çorap örecek, kaç dedi. 25 Åžubat. Yani 11 gün sonra bir cumartesi, Kahvaltımı yaptım. Polonezköy’e gelirken önümü kesti polisler. “Yurtdışına kaçıyordu” diye beni gözaltına aldılar. Åžubeye gittiÄŸimde, borsa manipülasyonu yapmak iddiasıyla gözaltına alındım.

​

Metroya operasyon yapıldığında, 1700 çocuÄŸa burs veriyordum... Ama onlar, bursların Hizmet üzerinden verilmesini istiyordu. Oysa ben, bir iÅŸadamı olduÄŸum için Hizmet’in adamı deÄŸil, hizmetlerin adamı olarak görülmek istiyordum.

​

DüÅŸünebiliyor musunuz; sadece telefon görüÅŸmelerim 52 klasör tutuyor! Savcı Muammer AkkaÅŸ ile karşılaşınca, nasıl bir operasyonla yüz yüze olduÄŸumu çok daha iyi anladım. Tutuklandıktan sonra, cezaevine Paralel’den olduÄŸunu gizlemeyen Kasım Mete adlı bir “avukat” geldi ve ÅŸöyle bir teklifte bulundu: Bu tatsızlıklar oldu ama Hizmete … milyon dolar verirsen, seni buradan kurtarabiliriz!"

​

Bir ÅŸekilde para sızdırıyorlar sizden. Okul parası ödemezseniz, kurban parasıyla geliyorlar, çocuÄŸunuzun velisi diye geliyorlar. Ufak ufak almaya baÅŸlıyorlar. Her ÅŸekilde, her ortamda ve her kılıkta olabiliyorlar. Çok iyi kamufle oluyorlar ve çok dikkat edilmesi gereken bir süreçteyiz. Son 22 yılda; Paralelcilere daha çok olmak üzere, birçok cemaate en az 100 milyon dolar yardımda bulundum. Cami dediler verdim, okul dediler verdim, Kuran Kursu dediler verdim, hastane dediler verdim. Ne zaman ki; Paralelin önce Kenya, sonra Ä°stanbul Ä°mamı olan Ahmet Kara, yanında Murat Yıldırım olduÄŸu halde gelip, Afrika için 8-10 trilyon istedi; ben de, para vermek yerine ne yapılacaksa kendimin yaptıracağını söyledim, iÅŸte o zaman hedefe konuldum!”

​

Okyanus Åžirketler Grubu’na Kumpas[16]

Enerji, inÅŸaat, güvenlik, saÄŸlık ve temizlik sektörlerinde büyük yatırımları bulunan Konya merkezli Okyanus Åžirketler Grubu, Paralel Yapı tarafından çökertilmeye çalışıldı. 

​

Ankara dahil 12 kentte doÄŸalgaz dağıtımı yapan 7 bin çalışanlı Okyanus Åžirketler Grubu'na yönelik karanlık tezgâh, 2008'in Temmuz ayında, grubun enerji piyasasındaki hisselerinin yükseliÅŸe geçtiÄŸi bir dönemde baÅŸladı. Bu dönemden itibaren grubun patronu Nusret Argun'u teknik ve fiziki takibe alan Konya Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Åžube MüdürlüÄŸü, kumpas sonucunda açılacak davanın, Özel Yetkili Mahkemeler'de görülmesi için dosya kapsamını CMK 250. Madde'ye göre oluÅŸturdu… Nusret Argun, ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla 27 Eylül 2008 günü tutuklandı.

​

Bunun ardından 1990'larda baÅŸbakanlık yapmış eski bir siyasetçinin kuzeni olan iÅŸadamı devreye girdi. Bu iÅŸadamı, ÅŸirkette üst düzey yöneticilik yapan Nusret Argun'un saÄŸ kolu Yılmaz Altınsoy'u ofisine çağırdı ve Argun'un enerji piyasasının yüzde 14'üne hâkim olan ÅŸirketleri kendisine 50 milyon dolara devretmesi karşılığında serbest bırakılacağını, aksi takdirde 5 yıl cezaevinde yatacağını söyledi. Teklif, avukatı aracılığıyla tutuklu iÅŸadamına iletildi. Fakat Nusret Argun, malvarlığına tehditle el konulmasına ÅŸiddetle karşı çıkarak, "160 milyon dolarlık ÅŸirketlerimin hisselerini 50 milyon dolara vermem. Cezaevinde ne kadar yatırırlarsa yatırsınlar" dedi. Ve Argun, Okyanus Grubu davasında toplam 180 yıl hapis cezası aldı. 66 ay hapis yattıktan sonra tahliye oldu. Yani kendisini tehdit eden iÅŸadamının 5 yıl önce söylediÄŸi kadar hapis yatmış oldu.

​

Konya Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı dosyayı Adana Özel Yetkili Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'na gönderdi. Dosyayı alan ilk savcı olan Cengiz Bal, görevsizlik kararı verip dosyayı Konya'ya iade etti. Bal bunun üzerine görevden alındı. Ardından Mehmet Düzgün adlı savcı soruÅŸturmayı üstlendi. Ancak Konya KOM'un isteklerini yerine getirmeyince dosya ondan da alındı. Bunun üzerine dosya Paralel Yapı'ya yakın Adalet Bakanlığı müfettiÅŸleri üzerinden Konya'da yeniden görevsizlik kararı verdirilerek Adana'ya gönderildi. Bu arada adalet müfettiÅŸleri, dosyaya bakan savcı ve hâkimlerle ilgili, olay ve dava yeriyle ilgisi olmayan telefon dinleme kararı aldırdı. Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Aydın Ünal, Nusret Argun için bin 205 yıl gibi rekor bir hapis cezası istedi. Davada Argun'un yanı sıra 43 sanık yargılandı. Yargılama sürerken mahkeme, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gündeme gelince, yargılamayı hızlandırdı. Ve Nusret Argun tutuklandıktan 5 yıl sonra 26 Haziran 2013'te 180 yıl hapis cezası aldı. 17 Aralık sonrası özel yetkili mahkemelerle ilgili yasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin ardından da 12 Mart 2014'te tahliye edildi.

​

IÄŸdır’da Fahrettin Balamir[17]

IÄŸdır’da paralelcilerin kendisinden yaptıracakları yurdun inÅŸaat yapımından kullanmak istedikleri 5 bin metreküp betonu vermediÄŸinden kancayı kendisine taktıklarını söyledi. Olaydan bir hafta sonra cemaatin IÄŸdır abisi olduÄŸunu öÄŸrendiÄŸi kiÅŸi ve onunla birlikte birkaç kiÅŸinin ÅŸirketini ziyaret ettiÄŸini anlatan Fahrettin Balamir, “Sadık denilen ÅŸahıs ofisimde, ‘bu ÅŸirketten bize ne düÅŸer?’ dedi. Ben de 'pardon anlamadım' dedim. O da bana ‘sen burada bize yardım etmiyorsun, onun için bu ÅŸirketten bize hisse vereceksin, senet imzalayacaksın, ÅŸu kadar para vereceksin’ dedi. Ben tartıştım ve onları iÅŸ yerimden kovdum. Bundan sonra bütün iÅŸlerime taÅŸ koymaya baÅŸladılar. Artık iÅŸ makinelerimi; kamyonlarımı, ÅŸirketime ait araçlarımı polisin de yardımı ile çevirdiler, baÄŸladılar ve büyük cezalar kesmeye baÅŸladır. Her gün bir bahane ile iÅŸ yerimi bastılar. Beni resmen iflasa sürüklediler” dedi.

​

İş adamı Fahrettin Balamir:

Kurumların inÅŸaat iÅŸlerini alan müteahhitlere ‘siz bu ÅŸirketten beton almayacaksınız, aksi durumda hak ediÅŸlerinizi ödettirmeyiz’ ÅŸeklinde tehditler savurdular. Müteahhit firmalarda bana, ‘biz de elimizdeki iÅŸten olmak istemiyoruz’ diyerek, benden istedikleri beton sipariÅŸlerini iptal ettiler. IÄŸdır’da Fethullah’ın bir özel okulu olduÄŸundan benim özel okulumu da burada rakip olarak gördüklerinden iÅŸlerimin önünü kestiler. Bu arada poliste boÅŸ durmadı… Her hafta artık alışmıştık iÅŸ yerlerim polis tarafından basılıyordu. Son olarak çete suçlaması ile polise araçlarıma ‘ceza kesmesinler’ diye rüÅŸvet verdiÄŸim gerekçesiyle suçlamada bulundular. O dönemin Valisi A.P., Ä°l Emniyet Müdürü Ä°.K., hakim ve savcı bir yerde toplanıyorlar ve benim ceza almam için kararı orada veriyorlar. Ertesi sabahı ben 10 yıl, yeÄŸenim 10 ve rüÅŸvet verdiÄŸimiz iddia edilen polise de 15 yıl ceza verdiler.

​

…Dönemin IÄŸdır Valisi A.P., bu derneÄŸe üye olmam için bir iÅŸ adamını bana gönderdi. Irak’taki okullarının açılışına çağırdılar, gitmedim. Azerbaycan’daki okullarının açılışına çağırdılar, gitmedim. Kırgızistan’a davet ettiler, gitmedim. En sonunda gönderilen iÅŸ adamı dedi ki ‘A. Bey diyor ki, o neyine güveniyor.’ Bu iÅŸ adamı da, ‘gel bu derneÄŸe üye ol, vali sana kafayı takmış. Ne aidat öde ne bir iÅŸ yap, böyle gidersen seni bitirecekler.’ Bir nebze üzerime gelmesinler diye üye oldum. Fakat gitmedim. Ne olursa olsun ben böyle bir yapıya hizmet etmem dedim ve hiçbir faaliyetlerine katılmadım. Ä°stifa ettim ve ne yaparsanız yapın dedim ve oradan ayrıldım.

​

O dönem üzerine en çok dönemin KOM Åžube Müdürü Mahmut Ç.’nin geldiÄŸini anlatan Balamir, “M.Ç. bana ‘hizmete yardım vermek zorundasın, para kazanıyorsan, buraya destek vermek zorundasın, himmet bedelini vereceksin’ dedi. Sonradan öÄŸrendim ki ilk yurt inÅŸaatına destek vermediÄŸim süreçte bunların IÄŸdır abisi olan Sadık isimli ÅŸahısla benim ofisime gelen de KOM Åžube Müdür M.Ç. imiÅŸ. Kendisi ile birlikte polis K.D. de gelmiÅŸ. Bu beni resmen tehdit etti. Bana, ‘ya gideceksin ya da destek vereceksin’ dedi. Bu ÅŸekilde IÄŸdır’da himmet kumpasına maruz birkaç dövizci iÅŸ adamı, yine inÅŸaat iÅŸi yapan, nakliye iÅŸi yapan, petrol iÅŸletmesi olan iÅŸ adamları tehdit edildiler, tutuklandılar ve gözaltına alındılar. Ben 6 milyon borçlandım ve buraları 8 ay terk ettim. Sonra Ankara’daki evlerimi, iÅŸ makinelerimi, kamyonlarımı sattım. Borçlarımı ödedim ve hala borç ödüyorum.

​

Kendisinin yanından bir iÅŸ adamından KOM Åžube Müdür M.Ç.’nin 700 bin TL para isteÄŸini savunan Balamir, “O zaman iÅŸ adamı titremeye baÅŸladı. Onlar çıktıktan sonra sordum bu kimdir? ‘Allah kabul etmesin, ne edeceÄŸimi bilmiyorum. Bana hiçbir ÅŸey sorma’ dedi ve kalktı gitti. ÖÄŸrendim ki bu iÅŸ adamından cemaat için para isteniliyordu. 

​

Himmet vermeyen Konyalı iÅŸ adamı Sever’e kumpas[18]

Konyalı madenci iÅŸadamı Muhammed Sever, FETÖ/ PDY’nin ‘Himmet’ adı altında topladığı bağışı vermediÄŸi için örgüt tarafından önce tehdit edildi, ardından da ‘kumpas’ ile tutuklandı. Kömür madeni iÅŸleten Muhammed Sever’in adı defalarca Konya’da vergi rekortmenleri listesine girdi. Sever, oÄŸlunu iyi bir eÄŸitim alması düÅŸüncesiyle Gülen cemaatinin okullarına gönderince olanlar oldu. Bir süre sonra kendisinden “himmet” adı altında bağış istendi. Ä°ÅŸadamı Muhammed Sever, devlet kurumlarına defalarca bağış yaptığını hatta okul bile yaptırdığını dile getirdi ve böyle bir bağışa gerek olmadığını anlattı. Ancak FETÖ/ PDY, iÅŸadamının peÅŸini bırakmadı. Örgüt iÅŸadamını “Biz parasal anlamda bir yardım bekliyoruz sizden. 50 bin TL civarında. EÄŸer yardım etmezseniz, Allah korusun başınıza olmadık iÅŸler gelir. Ä°ÅŸleriniz bozulur. Hiçbirimiz bunu istemeyiz” diye tehdit etti. Sever baÅŸta bu tehditleri ciddiye almadı.

​

FETÖ/ PDY’nin emniyet ve yargıdaki adamları sayesinde peÅŸ peÅŸe soruÅŸturma geçirdi. Kumpasın başında da ÅŸu an cezaevinde olan Paralel Yapı’nın polis müdürlerinden Anadolu Atayün vardı. Dönemin Konya Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Åžube Müdürü olan Atayün’ün hazırladığı kumpas dosyalarıyla iÅŸadamı Muhammed Sever ve örgüte bağış yapmayan iÅŸadamları hedef seçildi. Sever, 2005’te tutuklandı.10 yıldır cezaevinde  Hakkındaki suçlama ise “Edimin ifasına fesat karıştırmak”. Bir baÅŸka deyiÅŸle ‘TSK’ya düÅŸük kalitede kömür satmak.’

​

Ä°ÅŸadamının sattığı kömür için ABD’den bir bilirkiÅŸi raporu alındı. Sever ailesinin iddialarına göre bu rapor hem sahte, hem de geçersizdi. Çünkü Türkiye’de kullanılan bir kömürün ABD standartlarında düÅŸünülmesi ve karşılaÅŸtırılması yanlıştı.

​

Paralel Yapı'ya himmet vermeyene kaçakçılık kumpası[19]

Samanyolu Televizyonu’nda sunuculuk yapan Ä°kbal Gürpınar’ın açıklamaları:

Mekke'de 17 Aralık sonrası Kabe'nin dibinde Türk hacılar sohbet ederken Ä°zmit'li kereste tüccarının anlattıkları çok daha korkutucu. Abiler gelip bundan böyle Cemaate her ay 12 bin TL himmet yapması gerektiÄŸini söylemiÅŸler. Beyefendi de farklı bir cemaatin üyesi olduÄŸunu, zekatlarını oraya verdiÄŸini, bunlara vermeyeceÄŸini söylediÄŸinde, ısrarcı olmuÅŸlar ama kabul ettiremeyince "Son sözün bu mu? Bundan sonra günah bizden gitti” deyip fabrikadan çıkıp gitmiÅŸler. Ertesi gün polis kapıya dayanmış ve adamcağızı içeri atmışlar. 2 Gün ne için içeride olduÄŸunu öÄŸrenmeden gözaltında tutulan beyefendi, mahkemeye çıktığında öÄŸrenmiÅŸ suçunu. Tarihi eser kaçakçılığından içeri almışlar. Hakim kanıt istemiÅŸ, hiçbir ÅŸey gösterilmeyince azarlamış savcıyı ve adamı serbest bırakmışlar. 

​

Mersinli işadamı Mahmut Arslan [20]

Mersinli işadamı Mahmut Arslan paralel yapının kurduğu kumpası anlattı:

"Okul istediler yapmadık, kumpasla tüm mal varlığımıza el koydular. Zararımız 400 milyon dolar"

​

70'li yılların sonunda gıda alanındaki baba mesleÄŸini devralan, 3'ü yurtiçi, 21'i yurtdışında olmak üzere toplam 24 kurumsal yapı altında 19 fabrika kuran daha sonra European Tobacco ile sigara, Full markasıyla akaryakıt iÅŸine giren Mersinli iÅŸadamı Ar Åžirketler Grubu Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Mahmut Arslan ailesine yapılan paralel kumpası anlattı:

Paralel yapıdan en büyük zararı ben yedim. Emniyet, MASAK ve Gümrük üçgeninde 400 milyon dolarlık zararımız oldu. Bankalara da 220 milyon dolar borcumuz var. Ä°ÅŸadamlarına vurulan en büyük darbe Mahmut Arslan'adır. Bizi bitirdiler.

​

Sizin üzerinize neden bu kadar geldiler?

Bize paralel yapının adamları geldi. Okul, dersane ve salon yapmamı istediler. Ben de o dönemde devlete okul, saÄŸlık ocağı ve cami yapıyordum. Kabul etmedim. Bugün olsa yine istemem.

​

Hiç yardım yapmadınız mı?

Zaman zaman istiyorlardı kurbanda filan veriyorduk.

​

Ne kadarlık okul yapmanızı istediler?

Rakam söylemediler ama benim o dönemde MEB'e yaptığım okul 5 milyon TL'ydi.

2011'de Ankara KOM Daire BaÅŸkanlığı merkezli bir operasyon baÅŸlatıldı. Birçok ÅŸirketi kapsayan sigara ve kaçakçılık operasyonunda adımız geçmediÄŸi halde dahil edilmek istendik. Mersin Trafik Åžube'ye gelen isimsiz fakslarla 1 yıl "Emniyet Terörle Mücadele ve Kaçakçılık" detaylı inceleme yaptı. Bizi ailecek online dinlemeye aldılar. 2012'de Adana Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı dosyayla ilgili takipsizlik verdi. Terör örgütüne üyelik konusunda takipsizlik vermesine raÄŸmen paralel savcı "kaçakçılık yönünden inceleyeceÄŸiz" diyerek soruÅŸturmaya devam etti. Ankara'da Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesi çerçevesinde baÅŸlatılan soruÅŸturma nedeniyle tüm mal varlıklarımıza el kondu. 260 kiÅŸinin çete lideri yaptılar beni. Ama ifadeye çağıran dahi olmadı. 5 aydır MASAK raporu bekleniyor. 58 ÅŸirketim gayrimenkullerim gitti, hesaplar donduruldu. Bir tek makarna fabrikasına bir ÅŸey yapamadılar. O da benim üzerime olmadığı için. Bu süreçte bankalara borcum birikti. Sigara ÅŸirketindeki haksızlıklar yatırımlarımızı iflas noktasına getirdi. El koyma kararı paraleller gidince kalktı ama bu maÄŸduriyetimizi gidermedi.

​

Mahmut Arslan 5 yıl telefonlarının dinlediÄŸini belirterek, tüm bu paralel kumpasın başında bir dönem Mersin Emniyeti'nde görev yapan tutuklu Yurt Atayün'ün kardeÅŸi Anadol Atayün olduÄŸunu iddia etti.

​

"Ya Para ya da Mali Åžube'ye Hesap Verirsin!"

Sabri Uzun: [21]

Cemaat'ten üç kiÅŸi, Ankara'da bir iÅŸadamının bürosuna gelir. "Biz, Sincan Cemaat öÄŸrenci Yurdu'nun mütevelli heyetiyiz, yurdumuz için yardım istemeye geldik" derler.

​

Ä°ÅŸadamı,  "Ben de 60 öÄŸrenci okutuyorum. Size ancak 100 lira verebilirim" der.

Ä°çlerinden biri, "Biz, senden 40-50 bin lira almak için gelmiÅŸtik. Senin muhasebecin kim?" diye sorar.

​

"Senin muhasebecin kim?" sorusu, "Biz güçlüyüz,  senin muhasebecini gözaltına aldırırız, ticari defterlerine el koydururuz, ticari hayatını bitiririz" anlamına gelmektedir. Tehdit edildiÄŸini anlayan iÅŸadamı küfrederek Cemaatçileri iÅŸyerinden kovar.

Sonrasında Ankara Emniyet MüdürlüÄŸü Mali Åžube MüdürlüÄŸü'ne meçhul bir adresten bir elektronik posta gönderilecek, o iÅŸadamının "tefecilik yaptığı" ihbar edildi. Mali Polis, iÅŸadamının icraya verdiÄŸi müÅŸterilerini tespit ederek, tek tek çağırıp, ifadelerini almaya baÅŸlamıştı. 

​

Bahsi geçen iÅŸadamını tanımış olmam sebebiyle, bir tahkikat yaptım. "Tefecilik iftirası" atılan kiÅŸinin, beÅŸ vakit namaz kılan, milliyetçi, yurt ve millet sevgisi üst seviyede, okuyan-yazan, esnaflıktan yetiÅŸmiÅŸ, dürüst bir kiÅŸi olduÄŸunu ve Çorumlu 60 öÄŸrenciye her ay burs verdiÄŸini öÄŸrendim. 

 

 

Dipnotlar

[1] FETÖ Sıfırı Tüketiyor. Eren Ural. Elips: 2015

[2] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[3] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[4] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[5] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[6] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[7] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[8] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[9] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[10] FETÖ Sıfırı Tüketiyor. Eren Ural. Elips: 2015

[11] http://haber.star.com.tr/politika/ahmet-keles-cemaatin-amaci-devleti-ele-gecirmek/haber-856744

[12] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[13] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[14] Åžeytanın Gülen Yüzü. Latif ErdoÄŸan. Turkuaz:2016

[15] FETÖ. Çetin Acar. Profil:2016

[16] http://www.sabah.com.tr/yazarlar/ferhat-unlu/2015/02/08/okyanusa-kumpas

[17] http://www.yenisoz.com.tr/paralel-in-himmet-kumpasi-haber-12645

[18] http://www.akfikir.com/gundem/himmet-vermeyen-konyali-is-adami-severe-kumpas-h71425.html

[19] http://www.yeniakit.com.tr/haber/paralel-yapiya-himmet-vermeyene-kacakcilik-kumpasi-116389.html

[20] http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2014/09/08/boyun-egmedim-batirdilar

[21] İn. Sabri Uzun. Kırmızı Kedi: 2014

Kültür Sayfası

bottom of page